1
Yorum
5
Beğeni
0,0
Puan
804
Okunma
Safiye değil, Hafiye idi adı(!)
Hem fettan hem fetbaz
Alabildiğine bencil
Onun için ne desem az
Görülmüş gibi değil
Astığım astık,
Kestiğim kestik
Kimsede yok, bildiğim bildik
Dediğim dedik hırs ile inadı!
"Ya sen gideceksin
Ya ben!" dedi firmadan
Aklına eseni yaptı
Çalıyı tepesinden sürüklüyor
Sataşıyordu durmadan
Yangını körüklüyordu
Kaptan ile sözleşti
İkisi birleşip neredeyse beni
Atacaklardı arabadan!
Safiye değil, hafiye hanım
Açığımı aradı durdu
Bulamayınca kudurdu
Kapadokya’da otelde
Foyasını çıkarıp
Yalanını dökünce meydana
"Gel şöyle bir kenara!"
Dedi bana,
Bir şey söyleyecek sandım
Yürüdüm dediği yana,
Hiç beklemezdim ama
Sanki ezeli düşman
Aklınca tuzak kurdu
Alına aldandım;
Kalleşçe sırtımdan bana
Okkalı sert bir yumruk vurdu !
Fakat ben öyle bir taşla iki taşla
Yıkılacak kuş değilim
Onun kadar vicdansız,
Düşüncesiz, tor, deli
Kahpe değil, puşt değilim,
Bilgi ve deneyim ile ölçülür
Her türlü davranışım, eylemim;
Adam mı olunur
Başını örterek sıkmabaşla!
Çok geçmedi aradan
Döndü geri
Benden özür diledi
Rotasını çizdiğim yolda
Yürüdü gitti gözünde yaşla;
Buna da bin "Şükür!"dü..
O henüz yirmi yaşında deli dolu
Genç ve güzel
Gören de akıllı zeki
Hanım hanımcık biri sanır
Oysa huysuz mu huysuz
Kendini beğenmişin teki,
Ben ise Altmışdört yaşındayım
Hamdolsun aklıbaşındayım;
Aklıma geldikçe cız ediyor içim cız,
Hele bir deyin, bu nasıl bir beyin
Yaptığım iyilikler
Gözüne dizine dursun
Sen gepegenç bir kız
Baban yaşındaki bir adama
Nasıl utanmadan vurursun
Be hey nankör, gaddar vicdansız!
...
Yıllar geçti,
Zaman aynasına baktı
O tor çocuk,
Uyumsuz, huysuz deli
Yaptıklarına bin pişman
"Ne deliymişim ben?!" dedi
Utandı kendi kendine
Yüzlerce kez
Yüzüne yüzüne tükürdü;
Mutlak yenilgiydi
İntikam hırsının, kinin
Yalancılığın, iftiranın
Öfke ile bencilliğin bedeli!
Şaban AKTAŞ
24.11.2018 - 12.30