2
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1071
Okunma
Ne bileyim nereye gider bu gidiş.
Sevdan çift yön, hem gidiş hem geliş.
Ben arayı açtım, varsa yüreğin sen yetiş,
Mesafeye mesafe katmak mı istersin?
Dil döndükçe konuşur, kalbimin yoktur dili,
Susması bile ferhattır, mecnun’dur her yeri
Birazcık roman olsun, ve zaten masal gibi
Uğruna geçilen çöl mü olmak istersin?
Herşey şiir de kalır, yüreğimi dökerim biraz
Hüzünlenirim, özlerim, kızarım biraz,
Hayal kurarım, ümidimi de zorlarım biraz
Sen beni tarihin sayfalarında, destan mı yapmak istersin?
Coşmuş sanırsın sen beni, halbuki ben pusmuşum.
Sen beni anlamamışsın, bende şiire dökmüşüm.
Göğsüme dar gelmiş, bağrımı sökmüşüm.
İdam hükmü verilmeden, cellat’ım mı olmak istersin?
Nedir bu böyle, yukarıdan bakmalar, kibirli duruş
Sende olanın çaresizliğine inat, koca bir haykırış,
Uzun bir yol var idi, niyedir bu erken varış?
Özgürlük kokan çiçeklerimi, tutsak mı etmek istersin?
Ruhu olmayan ten çabuk bozulur, çabuk kokar
Nasıl girdiyse yüreğim, aha da öyle çıkar
An gibi geçer gider, gönül düşünmekten de bıkar.
Kıymet bilmek için ardımdan fatiha okumak mı istersin?
5.0
100% (1)