0
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
967
Okunma
yerlerde sürünen sabahın hektor’u;
ehlileşmemiş atlarımla,
çiğnediğim ülkelerden kaçırdım yağmaları
anılar, en büyük yangınlarıdır asgari harplerin
kırılmış lirler gibi mozaik,
cıncıklar gibi parça pare
her şeyin devrik anlamları olmalı
içeri, stepleriyle giren kavimlerim
acıya ciğer tutan abdalların bozuk düzeniyle yaslı
lamekan
ve
münzevi
ateşe tutulmuş kuşların yuvalarına
öyle sıçradı yangın
her şeyin yalınlıkları olmalıydı
aklımın ve ruhumun ve zamirlerimin yırtıcıları
dağılmış manalar kadar tarumar
andaç olur haşmeti, bulanıklıkla eş tutulan yitmelere
aklı yetmedik sevişmelerle dolu tarih
mahkum
ve
metruk
her şeyin bir bulunuşu olmalıydı
yaşamdan çok önce başladı aldığım yaş dönümleri
milatsız sürgünler başladı ve iyiliğin zar zor yayvan çatısı yükseldi
başka bir zaman sona ererken avuçlarda
dengem tam ordan geçti, ortalığından
dizleri ve dirsekleriyle direnerek
zoraki
ve
el mecbur
her şeyin bir sonu olmalıydı
5.0
100% (5)