13
Yorum
34
Beğeni
5,0
Puan
859
Okunma
ABBAS VE KIR AT!
Ay ışımaz
Yıldız geceye aymaz
Güneşin vakti değildi henüz
Haber geldi dağdan
Haramiler basmış obayı
bağlamış çobanı
almışlar sürüyü
Abbasında koyunları var
Az da olsa
Mal canın yongası demişler
ne de olsa
Bir bacağı şalvarda
Bir ayağıyla sekerek koştu
Atladı kır atın sırtına
Hadi şahlan dedi
Çekti yularından kır atı
Seher yeli serin serin okşarken teni
İki nalı üzerine dikildi; kişnedi
“yolcu yolunda gerek”der gibi
Sertçe vurdu ön ayaklarını
Hadi der gibi ısırdı gemi
Bıraksan uçacaktı
Bayram köprü dar geldi
Tek adımda geçti adeta
Kör koşuydu onunkisi
Gecenin sessizliği
Çınlatırken etrafı
Tan yeri ağardı yavaş yavaş
Uzaktan göründü oba
Ama iş işten geçmişti
Kır at çatladı çatlayacak
Elinde olsa
Ağrı dağından
İran’a atlayacak
Gördüler haramileri
Bağırdı Abbas
“Ulaaan bırakın ulannn”
Bir ses yardı sabahın sessizliğini
Bir mavzer yardı yüreğini
Kır at fırladı birkaç adım attı
Kalktı arka ayakları üzerine
Düştü
Abbas sürünerek yaklaştı
Yattı yanına
Son kez kişnemeye çalıştı
Yarım yamalak
Döndü Abbas’a baktı
Beni affet der gibi
Kurşunların ardı arkası kesilmez
Koyun kuzudan seçilmez
Alaca karanlıkta uzaklaştılar
Şimdi ağlama zamanı
Sarıldı can yoldaşına
Bir geçip giden sürüye
Birde kollarındaki kır ata baktı
Koy beni de vursunlar dedi
Bir dev gibi dikildi
Açtı mintanını
Gerdi göğsünü
Vurun ulan vurun dedi
Bir ses
Bir sessizlik
18/11/2018. H. Işık
5.0
100% (24)