2
Yorum
12
Beğeni
0,0
Puan
1809
Okunma
sana savaşların,
intikamların
ve çizilmemiş Atlaslardaki
yalınlığın ve yalnızlığın
buz gibi soğuk yanlarından
ve tam içinden değil..
yüreğimdeki umudun
mavi tarlalarından
ve kuşların
sapan değmemiş kanatlarından,
nehirlerin ve ırmakların
sadece nehir ve ırmakların
sırılsıklam ettiği
içimdeki ıslaklıktan/ütopyadan..
çığlık çığlığa bağırarak
ve kızıp titreyerek
yazıyorum bunları..
derin bir geçiş olsun
yaşananlar.
tarihsel olaylarımızdaki
sorgulamaları
bir yana bırakıp,
zamanın durduğu anlarda
dans edelim umarsızca.
fırtınaların eserkenki hoyratlığı
ürkütmesin bizi.
hesap etmeyelim
ne yandan gelecek diye.
ölümü,
en çok arzulayan yanlarımdı
yaşama hakim iç çığılığım.
sesime ses,
sesime çığlıktın
gözlerinde sakla istemiştim
anlatamadıklarımı ki
yüreğime düştüğün yer
düş olmasın diye.
düşüşler olmasın
yaşamın terazisinde.
ölüm yokluğundur.
ölüm yüreğinden
yoksunluğumdur sevgili..
ölüm sensizliğin can çekişidir.
ölümsüzlük anıdır.
ellerimin titrek uzanışı.
tut diyen sahipsiz bakışlarım...
(...)