kalbimde aşk için yeterli bakiye kalmadı
hem zaten gözlerin
sonsuz aşk için senet imzalamamıştı


uykudan önce dinlediğimiz masallardan olsa gerek
gördüğümüz bütün rüyaların patenti
uyusun da büyüsün diyenlere ait


duydun mu hiç;
diz kanamasından acile kalkan bir çocuğu


hepsi numaracı
bir öpücük için bahanedir hep
ayaklara takılan çakıl taşı..


keşke bez bebeğinle misket karşılığı oynadığımız
ve ne kadar zaman geçerse geçsin unutamadığımız mahallemiz
kapı önündeki üç basamakta dedikodu yapmaktan ocaktaki yemeği unutan
taşıran,
sokağa yeni taşınan hakkında istihbarat toplayan
göbekli teyzelerimiz olsaydı


en azından mayamız tutardı
huylu huyundan vazgeçerken
bakır ibrik bulur
su yoluna giderdik


devir değişti bak
uzaklığın hesabı davulun sesine göre değil
lazermetre ile ölçülüyor
develer, tellallıktan emekli
pireler,yatak döşek


yani senin anlayacağın,
eski tas için yeni hamam inşa etmektense
restore etmek daha mantıklı

sor kalbine şimdi

aşk için yeterli bakiyen kaldı mı
cevabın evet ise şayet
bana biraz aşk ver
borcum olsun


olmazsa senet imzalarsın gözlerimle
karşılıksız" ve çıkarsız

bakiyenin yetmediği yerde..