5
Yorum
14
Beğeni
5,0
Puan
1208
Okunma

Ah! keşke, bir dirimlik derinlik olsaydı
Arzu pekmezine bulanmış sözlerinizde
Oysa ne kadar sahte, ne kadar sehte yan
Sesinize giydirdiğiniz o sahtiyan kılıfta
Gerçekler belki katran, gerçekler âyân
Ama yok duyan; illa çok duyan
Duyduğuyla yaşayan, gördüğüyle kör olan
Ah! Ne çok konuşan, boş konuşan, hoş konuşan
Sesler birbirine karışırsa gürültülü sessizlik olur;
Örneğin memleketim sese aç, aç sese aç
(Aç ses: barış, adalet, özgürlük, hak çağıran ses)
Örneğin memleketim ceketim diyenleri kusmaya aç
Söz, ehil ağızda kırılmaz, yeniyi arar; son közü külleşmemiş tözü
Bundandır hep derinde en derindedir sözün gözü
Bundandır gizi, bellekte bıraktığı izi, niyazı nazı
Yıldızı barışmadığı kalplere bıraktığı sızı
Söz, sizin özünüzü yansıtan şehla ayna
Kimi resimle kimi yazıyla kimi ağızdan çıktığında
İlk insandan bu yana
Ah keşke, bir dinlenmelik gölgelik olsaydı
İbrişimden örülmüş yeğnik sözlerinizde;
Belki güneş cana vurur yine gama düşmezdik
Heyecana gelir insanlık yolunda encama gelmezdik
ENCAM:İŞİN SONU
YEĞNİK: HAFİF
SAHTİYAN: CİLALANMIŞ. DERİ
TÖZ: KÖK , ASIL
5.0
100% (10)