Y'ARAMIZDA EYLÜL VARKenarları kırmızı kalemle çizilmiş Hep sondan koparılırken ilk sayfası da kopan Kuzgûnî çizgili bir hayata pike düşüşü yapmış Kelimelerin son hecesi yanlış ayrılmış Eğrik evrik bir d’evrim güncesi ..... İntihâr ediyor Gagasını Göğüs kafesimin kemiklerine sürterek bileğileyen Telekleri yolunmuş Altunî Sülün Sorguçlu Mürg-i Süleymân Yastığında bogazladığım Umacı abacı bir rûyâyı mayalıyor Aklımın göletine Dilimdeki mayhoşluğu çiğneyen Çitlembik sakızı Her sabah Uyandırmadan asûmânı Yıkamadan elini yüzünü Şems’in Kırılıncaya kanayıncaya kadar Tırnaklarımla söküyorum Sırrımı el’e veren aynaların sırçasından Gümüşî gülümseyişli silüetini Rûzgârıyla Yağmuruyla Çamuruyla ayakkabılarımıza dolan Paçalarımıza sıvanan bir Sonbahar’ı Tutup uzun sarı saçlarından Sürüklüyor ömrümüz Soğuk Borân ayaz bir Kış’a Gözlerimde gözlerini açanım Günaydınlığım Ereğini şaşırmış bir suç örgütünün Dilini dişlerine zincirlemiş Pankartlığını yapıyor artık Lâfazân çaçaron cümlelerim Kanı bozuk harflerden Ağzı bozuk kelimeler türetiyorum Yokluğunda Ve Yüzüne tükürülecek 7 ceddine sövülecek Sunturlu duvar yazılarına Hasbî yataklık ediyor edebim Y’aramızda Eylül var Sevgilim Mevsimler iklimler memleketler Y’aramızda kartuş dolusu zeberced yeşili hüzün Hartuç dolusu Haşhaşî med cezir Leylî bir serhoşluk Ruhumun Sûr’una sırtını yaslamış Beyaz bir Ecel Meleği Balya balya Vezinsiz mısra kırığı girdi y’aramıza Ses uyumu olsun diye uydurulan Zengin cinaslı kafiye kıymığı Fiil-i mûzârîden Âkıbeti meçhûl bir sevdâ manzûmesi Derisi Ağaç kabuğu kuruluğunda kırışmış elleriyle Takvimlerime d’okunan z’aman Yas yaşmağını dolayıp Belik belik beyaz saçlarına Yolma üzerine Körpecik mevsimlerimin |