2
Yorum
9
Beğeni
0,0
Puan
1506
Okunma

Her dem yüklenecek bir özne arayan
Gizli özlemli
Eksiltili cümleler kuruyorum şimdilerde
Ke’lime ke’lime dolaylayıp
Yoruyorum
Tüm meraklı dedikoducu tümleçleri
Bir küs
Bir barış hâlleri
Mahâllemizin duvarlarını
Tebeşir taşlarıyla karalayan
Haylaz hayta çocuğu şiirle
Elma deyince saklanmıyor
Portakal deyince çıkmıyor
Saklambaçlarda
En çok da
" Ben seni hiç sevmedim ki" diyen Şâir’in
O içini dolduramadığı h’içliği
Tümleyerek efsânî yürek orucuyla
Ağzı kapalı bir zarfa koyup
Saklamasını seviyorum
Ceketinin sol üst iç cebinde
Ve
"Seni" dediği mâşûkunu
Belirtileyip
Acımasızca nesneleştirmesini
Koluna takıp kuru rüzgârları
Camlarıma vuran yorgun akşamlarda
Masûm Mor Menevşemi suluyorum
Yeni aldığım pembeli morlu bir sulukla
Masûm Mor Menevşe derken
Gönderme yapmadım Kayahan’a
Mısra olsun şiir dolsun derdi de yok bende
Yanlış anlama
Harbiden su veriyorum çiçeklere
Annemin giymediklerimizi verip de
Mandal leğen aldığı eskiciler
Almıyor artık
Küçülmüş diye vermeye kıyamadıklarımızı
Eski pahasına
Paslı pis seyyâr tezgâhında
Ömründe 3 öğün fırçalanmış
Sarı çürük dişleri arasında kirlettiği
Çeyizlik aşkı bir genç kadının
Az kullanılmış
Yarım kalmış sevdâ masalları
Notalarından ayrı kalmış taş plaktan şarkılar
Ve
Üzerine
Maviliği dağılmış tükenmez kalemle
"O’na Bu’na Şu’na sonsuzlukla"
Şeklinde not düşülen
Kapağı dahi açılmamış kitaplar
90 model bir Şahin’in
Cılız elleriyle güç belâ çevirip indirdiği camlarından
Soğan cücüğü kafasını çıkarıp yukarı bakan
Aşkını yediğimin 16’lık ermemiş yetmesi
Kâbir azâbı çektirircesine bağırtıyor
"Leylâklar dökülüp Güller ağlasın" diye diye
Merhûm Yıldırım Gürses’i
Belli ki
Yine araklamış anahtarı asgarî ücretli pederinden
Bir de sürttü sürtecek beyaz emektârı
Sıvanıp henüz boyanan Cami avlusuna
(O söz öyle değildi yâ
Neyse işte
Boşver )
Ahh benim Canyarım
Yürek telâşım
Ahh benim Yansızım
Hayat’aşım dediğim
Hiç mi özlemedin bizi ikimizi
Hiç mi hatırlatmıyor sana herşey beni
Hiç mi yanmıyor için
Söyle
Söyle
Sussun bu şarkı