6
Yorum
14
Beğeni
5,0
Puan
1646
Okunma

Hiçbir vatan toprağı böylesine kutsal ve imrenilesi
Olmamıştı dünya denen bu alemde belki de
Elinin kınası solmamış taze gelinler
Sarı öküzün yerine geçip koşmamıştı kendini cepheye
Amansız kara kışta kırk günlük bebesinin üstünden aldığı postu
Örtmemişti kağnıdaki cephaneliğin üstüne
On yaşında Mustafa çocuk ulaklık yaparken komutanlar arasında
Göğsünden vurulup düşmemişti kara toprağın bağrına gülümseyerek
Yüreği vatan aşkıyla yanan nice yiğit gözü kara yüce Kadınlar
İmanını inancını kuşanıp beline
Dalmamıştı en azılı düşman içine
Beli bükülmüş kadın erkek ihtiyar
Dönüşüp bir çelik bedene
En ilkel silahlarla def etmemişti düşmanı
Geldikleri yere…
Bir mucize ki eşi görülmemişti
Karanlıklar el ayak çekmiş
Fecr göstermişti yüzünü
Bağımsızlık uğruna kefensiz yatan
Binlerce Şehidimin toprağına sonunda…
Nice bayramlar nice devrimler ve nice
Emeklerle inşa edilmişti memleket baştan sona…
Yapılacak çok şeyler varken daha
Bırakmıştı toplumu tek başına
O Mucizevi kişi O eşsiz Dahi…
Kara bulutlar sarmaya başlarken
Yurdu usuldan usula
Yurt sever yiğitler bir kez daha
Fark edip tehlikeyi atmışlardı kendilerini
Direnişin savaşın eylemlerin ortasına ve ölümüne
Çoğu yenik düşmüştü kana susamış hainlerin darbesine
Çünkü düşman kendi içimizdeydi görebilene...
Ve bu gidiş
Yaradan nın yarattığına inanamadığım
Bir toplumun kabus dolu yıllarına bırakmıştı yerini…
Öyle ki
Onca yıl canla başla gerçekleştirilen o önemli tarihleri
Kendine mal eden korkunç bir Deli!
Allah ım senin mucizelerine bakarken gözlerim
Dilim tutulur bir mücrime dönerim
Yarın yine öyle bir mucizenin 95. Yıl dönümü var
Ancak içinde bulunduğumuz bu cehennemin zebanileri
Seni inkara kalkıp!
Taşın toprağın adı konulmamış bir
Hava alanının kurdelesini kesmeye koşacaklar
Vatanı YOK ETMENİN keyfini yaşayarak!
5.0
100% (10)