10
Yorum
33
Beğeni
0,0
Puan
936
Okunma
inan bana aramadım seni
o işi kadere bıraktım
dünya kaç bucak ederse etsin
ne kadar seviyorsun" dediğimde
açtığın kucak kadar etmeyeceği kesin
kimi zaman kral gibi kuruldum
kalbindeki tahtına
kimi zaman kölen oldum
yay’lı yatağında
sen benim ilk okulumdun
"kalbini buldum kiminse
sahibi yoksa benimse"
diyecek kadar da çocuktum
aşk kitabında kalem tutmayı öğrenirken
ve gözlerindeki renge
ilk kalbi çizerken
titrerdi elim
ellerinin arasında
hayatı cam dibinde sıralanıp izleyen, pencere gözlü kızlara sataştım diye
çok ceza aldım
tek ayak üstü beklemeyi saymazsak eğer
kurdeleyi hep ben kaptım
ah o seremoni,,
kep giyecek yaşta değildi başım
mezuniyete tertip edilecek tören yokluğunda
bütün sınıfın gözleri önünde
elindeki çengelli iğneyle
göğsümde tutturduğun
hani aşkta sınıfı geçmişliğim yanında
rütbe almak var ya
bir kuşun kanadında
ne günlerdi,
sonra orta okula başladım
malum,
her dersin hocası farklı
her hocanın huyuna su olmak
ilk okul bilgisiyle
mümkün olamadı
düşünsene,
silgili kalemle silmek ne kolaydı
yaptığın hataları
oysa tükenmez kalemle yazdığın her hata
silsen bile pay bırakıyor ardında
sen benim ilk aşkımdın
ilk öğretmenim kadar unutulmaz
silinmez varlığın
inan bana yine aramıyorum
o iş kaderin
dünya kaç bucak eder bilmem amma
ne kadar seviyorsun" sorusu
her sorulduğunda
kucak açıyorum
göz kırpıp
yokluğuna..