7
Yorum
14
Beğeni
5,0
Puan
1759
Okunma

Aşık Yener Kimdir?
1928 -2009. Kahraman Maraş’ın Afşin’in ilçesi
(sonradan bucak merkezi olan) Tanır köyünde doğdu.
Asıl adı Hacı Yener’dir. İlkokulu köyünde okuduktan sonra
Adana Düziçi Köy Enstitüsüne devam etti.
Aşıklık geleneğini ve şiiri küçük yaşlardan itibaren öğrenmeye başladı. Köy enstitüsü döneminde şiir yazmaya başladı. Küçük yaşlarda aile büyüklerinden dinlediği türküler ve halk hikayeleri geleneği tanımasında yardımcı oldu.
1946 yılında Hasanoğlan Köy Enstitüsünü bitirdi. Önce kendi yöresinde, daha sonra Kayseri ve İstanbul’da sağlık memuru olarak çalıştı. Bir süre de bucak müdürü olarak görev yaptı.
1962 yılında politik nedenlerden dolayı 9 ay tutuklu kaldı. Bundan dolayı uzun süre sıkıntılar yaşadı. Daha sonra aklanarak eski görevine dönen Aşık Yener 1978 yılında emekli oldu.
Aşık Yener, şiirlerinde, sevgi, doğa, ayrılık, toplumsal taşlama ve yergi gibi hemen her konuyu işlemektedir.
Aşık Yener İstanbul’da öldü ve orada toprağa verildi.
Şiirlerinin birçoğu, çeşitli sanatçılarca bestelenen Aşık Yener’in »Deyişler Demeti« (1982), »Şiirler Demeti« (1992) ve »Yol Ver Dağlar Yol Ver Bana« (1998) adlı kitapları bulunmaktadır.
Aşık Yener, İstanbul’da öldü ve orada toprağa verildi.
Aşık Yener’in »Deyişler Demeti« (1982), »Şiirler Demeti« (1992), »Yol Ver Dağlar Yol Ver Bana« (1998) ve »Binboğa’dan Marmara’ya« (2000) adlı kitapları yayımlandı.
"AŞIK YENER’in 2 Güzel Şiirini bilgilerinize ilgilerinize sunuyum."
Eksik Olmaz
Ağustos gelse de Temmuz geçse de
Yüce dağ başında kış eksik olmaz
Kimse bakmaz söğüt yaprak açsa da
Meyveli ağaçta taş eksik olmaz
İyiler iyilik yolundan şaşmaz
Denizler coşsa da kabarıp taşmaz
Bir kötüye varıp kimse bulaşmaz
Yiğidin başında iş eksik olmaz
Nehirler coşarlar ırmaklar çağlar
Yol vermez ki gidem sıralı dağlar
Yarinden ayrılan ah çeker ağlar
Aşığın gözünden yaş eksik olmaz
Gül açar dalların yücelerinde
Yar ismi dilimin hecelerinde
Ben Aşık Yener’in gecelerinde
Karalı karalı düş eksik olmaz
Aşık Yener
_________________
Soran Olursa
Ey sevgili beni bir zaman sonra
Göçüp gitti dersin soran olursa
Nice yıllar geçti geri dönmedi
Çoktan yitti dersin soran olursa
Unutulup gitti geçen her günde
Hatırlanmaz oldu bayram düğünde
Aşkımdan köz düşen garip gönlünde
Duman tüttü dersin soran olursa
Sellere karışan toprak kil gibi
Rüzgara kapılan bir mendil gibi
Eriyip tükenen bir kandil gibi
Yanıp bitti dersin soran olursa
Söyle Aşık Yener talihe küstü
Sevgiden sevdadan umudun kesti
Mezar taşlarında bir akşam üstü
Baykuş öttü dersin soran olursa
Aşık Yener
Mekanı Cennet olsun.
_ AŞIK YENER (Mersiye) _
Gelmişti bir zaman gurbete kendi
Binboga Tanırlı şu Aşık Yener
Acımaz dertleri onuda yendi
Binboga Tanırlı şu Aşık Yener
Memleketi yurdu Binboğa önü
Geçmişi yaşamış unutmaz dünü
İstanbul meskeni insanlık yönü
Binboga Tanırlı şu Aşık Yener
Uçsuz bucaksızdır denizi engin
Tutulmuş sevdaya gönlüne yengin
Bulamamış garip kendince dengin
Binboga Tanırlı şu Aşık Yener
Yılların acısı içinde buymuş
Dertlinin derdini Hâk nasıl duymuş
İçmiş Aşk şarabın ruhuna suymuş
Binboga Tanırlı şu Aşık Yener
Resul’um AŞIK’tan aldı bir feyiz
Güzel yurdumuza sofrayız meyiz
Kibirlik olmasın biz kullar neyiz
Binboga Tanırlı şu Aşık Yener
12 / 10 / 2018
Şiir:Resul Civcik - Ayrancı Karaman
Fotoğraf:Yener Ailesi Arşivi
Fotoshop:Resul Civcik
5.0
100% (10)