Yollar duble olmuş araba yoktur
doktor bulunmuyor hastası çoktur
kıyamam ben sana yazık günahtır
garip kaldın garip güzel Gürün’üm

Gökpınar çağlamaz kanalda suyu
tarlalar ekilmez boşalmış köyü
gurbeti yurt tutmuş ağası beyi
garip kaldın garip güzel Gürün’üm

Lalesi sümbülü boynunu bükmüş
poyraz değmiş ekin taneyi dökmüş
evler boşalmış damları çökmüş
garip kaldın garip güzel Gürün’üm

Ektiği biçtiği etmiyor para
zar zor geçiniyorlar fakir fukara
gençler de boş gezer çoğu avara
garip kaldın garip güzel Gürün’üm.

Elması eriği tudu söküldü
bağa bahçeye de beton dikildi
öksüzün yetimin boynu büküldü
garip kaldın garip güzel Gürün’üm

Karlar yağmayınca yeşermez otlar
azalmış sürüler aç kalmış kurtlar
bir başka bahara kalmış umutlar
garip kaldın garip güzel Gürün’üm

Ne ekmeğin pişer ne tandır yanar
ne kekliğin öter ne turna konar
geçmişi andıkça yüreğim kanar
garip kaldın garip güzel Gürün’üm

Ekremim dert bana kafamda akıl
bağırsık dereden taşınmış çakıl
bir yanda mapus öteyanda okul
garip kaldın garip güzel Gürün’üm

Ekrem Madenli
10.10.2018