14
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1571
Okunma

sürüklenen sen değildin bu ırmakta
dağılan bendim buğulu solgun nefesinden
susmalara kanayan sesine kırıldıkça…
sarhoş ve dalgındım sana her yenilişimde
aymazdım dünyanın şaşkalozluğuna
şiirsizlik değildi derdim şuursuzluk hiç değil…
harami bir susku tarafından soyulmuş
pürtelaş giyinmiştim çocukça aşkını
aşkındım bütün engellere taşkın
asılmıştım halatın bir ucundan
çekiyordum yaşam denen koca kıçlı gemiyi…
-gül’sün diyordum evet gülüşenimsin-
denizi biriktiyordum ceplerimde
sırf maviyi seviyorsun diye
tutup titreyen ellerinden
yüreğimde ellerin feleğin çarkı
ellerin ki kıvrana kıvrana
çırılçıplak bir çağrı
azıcık ışık
çokça şarkı
darası şarap
aşk kadehinde dudak yangısı…
sustuk, geç teşhis
belki de imkansızlıktı
yoldaş olacaktık
omuzdaş olacaktık ne de olsa
affola !..
Hidayet DAL
Can Sokağı Lambaları-31 Mayıs 08