Ocağımda yüreğin kaynar fokur fokur
Kokusu burnumu sızlatır
Düşünmek şakaklarımı
Buharınla sarhoş oluyor genzim
Gözlerin mi yoksa akan penceremden
Sana şifresi kırık bir mabedim sevgilim
Kapısını azat ediyorum anahtarından

Avuçların sevgilim
Peygamberliğini ilan ediyor ellerime
Biat ediyorum sıcaklığına
Nutku tutulmuş gurbetlerde yapayalnız kalmışken masumiyetim
Lisanın sınırlarımı tavaf eden
en kavi çığlık

Cezbe düşmüş yüreğim sevgilim
Yüreğine kusuyor kendini
Ne menem vakitlere tutuldum
Terk ettim mevsimleri
Senin mevsimini sürüyorum şimdi
Sürgün veriyorum düşlerimi kaderimize
Çivit mavisi kalemimden
Secdeye kapanıp beş vakit

Ellerim seni sürüyor yüzüme her sabah
Seslenişlerim ağarıyor tan vakti siyah fasıllara
Demeçler veriyorum kendimden uzattıķça uzatıp
Asıl söylemek istediklerim bende saklı
Ben bile bilmiyorum
İçimde genişleyen seni
Bakışlarımı sevinçlerin sarmalıyor sevgilim
Seni sana saklı kalanlarımla seviyorum
Yanık türkülere yanık bir aşk arşivliyorum sesimden

Sahranı sularken dinliyorum çatlamış dudaklarımı
Islanıyorsun göğümde çırılçıplak
Çöllerin gözlerinden süzülüyorum sevgilim
Sarıyı öpüp dudaklarından
mavinin alımına
Güvercin Kayalıkları’na konup
Ruhumdan vuruyor nokta atışın