Ne ağıtlar gizli, bir bilebilsen
Yaprakları tutan, şirazelerde
Şu gammı, kederi, bir silebilsen
Alev alev yanan, tüm azelerde
Şu zamanı yutan, şirazelerde

Ne olurdu sanki, atsan bir adım
Sensiz buralarda, kalmadı tadım
Yalnızlık içerim hep yudum yudum
Yazdığım şiir de, yâr dizelerde
Gözler hasret tüten, şirazelerde

Nisan yağmurunun, sağnaklarından
Ses gelsin dor atın, toynaklarından
Sevdalar yükselsin, kaynaklarından
Aşk fışkıran böyle, nur gözelerde
Gülşene, gül katan, şirazelerde

Geçmeyen zamanın, orta yerinde
Bendeki bu yara, çok, çok derinde
Sevda yeli var mı, bilmem ser’inde
Senden haber mi var, sor hezelerde
Kalple birlik atan, şirazelerde

Bani aşka salan, sevda güneşi
Bulunmaz Evren’de, benzeri, eşi
Neden bu ayrılık, bırakmaz peşi
Aşka geçit veren, tüm vizelerde
Mutluluk la biten, şirazelerde

Aşka aşık oldum, şiraze gel gör
Gelip bu rüyayı, n’olur hayra yor
Özlemini çekmek, bir ateş, bir kor
Gönül kapısında, her rezelerde
Güneş gibi batan, şirazelerde

Bilmem ki, güler mi, bu kader bize
Gerek yok şu kalpte, yanan bir köze
Benim gibi dertli, çok vardır keza
Ararım çöllerde, her gezelerde
Sevdalara iten, şirazelerde

Sadık DAĞDEVİREN
Aşık LÜZUMSUZ


ETEK YAZILARI

ŞİRAZE: 1. Ciltçilikte, kitap yapraklarını düzgün tutmaya yarayan ince örülmüş şerit. 2. sp. Pehlivan kispetinin paçası
AZE: Kibrit
SAĞNAK: 1. Birdenbire başlayan, genellikle kısa süren şiddetli yağmu
DOR AT: 1. Gövdesi kızıl, ayakları ve yelesi koyu renkli olan, yağız (at). 2. Kızıl (at donu).
TOYNAK: Tek tırnaklı hayvanların tırnağı
GÖZE: Kaynak, su kaynağı
GÜLŞEN: Gül bahçesi
HEZE: Henüz
SER: Baş
VİZE: Geçit, izin
REZE: Kapıyı açmaya yarayan mandal
GEZE: Dünya, Evren, Alem