Aşkı aşıklardan varıp dinledim
Al işte canımı kurbanın senin
Aslı’yı Kerem’i şimdi anladım
Dağları bürüdü dumanın senin

O keman kaşlara kalem mi çektin
Dile aşk badesi ballar mı döktün
Ak gerdana gonca güller mi diktin
Çiçeklerle dolu eyvanın senin

Aşk kundağına sar beni alıştır
Öldürme zehrinden biraz bulaştır
Sefa meydanında gezdir dolaştır
Beni öldürmek mi fermanın senin

Kimisinin ki bağ kiminin külhan
Kimi köle olmuş kimisi sultan
Kimi attan düşmüş kimisi tahttan
Nereye götürür kervanın senin

Cemalin bağbandır bildiğim kadar
Yüz’e gam değmesin gönlüne keder
Bu ise alnıma yazılan kader
Sol yanımda saklı dermanın senin

Acep yolu düşer bize gelir mi
Garibin duası kabul olur mu
Gelmişken üç beş gün bizde kalır mı
Dil değil gönüller hayranın senin

İncelip incelip Candan kopayım
Bazen koca bir dağ bazen tepeyim
Alnından bir lahza eğil öpeyim
On sekizde başlar devranın senin

Harun Yıldırım