YAŞLI BİR ADAM TANIDIM
Yaşlı bir adam vardı ,masmaviydi gözleri.
Konuşunca ilgiyle ,dinlenirdi sözleri.
Yamadan geçilmezdi ,pantolonun dizleri.
Ben onu başındaki kasketiyle tanıdım.

Konuşurken takılır ,mahçup mahçup bakardı.
Ama türkü söylerse, pınar gibi akardı.
Hele uzun havası ,yürekleri yakardı.
Ben onu oynadığı misketiyle tanıdım

Sabah güneşle kalkar,çalışmaya giderdi
Sabah bir şey yemezdi,öğlen siftah ederdi.
Gurbetteki oğluna ,sevgisi bir beterdi.
Ben onu gönlündeki hasretiyle tanıdım.

Tarlada çeltik eker,su içinde kalırdı.
Yılda bir iki kere,evine et alırdı.
Çocuk para isterse,zor durumda kalırdı.
Ben onu yüzündeki kasvetiyle tanıdım.

Yokluğa aldırmazdı,gönlü zengin di onun.
Gerçekte olmasada,düşü engindi onun.
Ara sıra kızarsa,hali bengindi onun.
Ben onu yinede neşvetiyle tanıdım.

Her şeyi merak eder,sorar soruştururdu.
Komşunun işi olsa,ilk o koşuştururdu.
Kafasında kimbilir,neler oluştururdu.
Ben onu bu aleme,hayretiyle tanıdım.

Üç kişinin işini,tek başına yapardı.
İki çuval buğdayı,bir kerede atardı.
Gündüz çok yorgun düşer,ilk akşamdan yatardı.
Ben onu tarladaki,gayretiyle tanıdım.

Çok çalışmak yıprattı,yataklara düşmüştü.
Çünkü suda çalışmış,vücudu üşümüştü.
Doktor çare olmadı,o bu sabah ölmüştü.
Ben onu hiç olmayan,servetiyle tanıdım.


16/02/2018. H. Işık

Bengin:mecnun ,tutkun
Neşvet:neşe,keyif