0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1022
Okunma

Yakın bakmak tehlikeli
O ışıklı gözlerine
Ne olacak benim halim
Düşer isem közlerine?!
Auralis auralis
Işık topu gözler halis
Silindi kâlbimden yeis
Bakar bakmaz gözlerine!
Bir bakışta büyülendim
Gözlerine çivilendim
Bir bülbül gibi dillendim
Uzansaydım dizlerine
Auralis auralis
Nurlu ışık gözler halis
Ne acı kaldı ne yeis
Daldım gittim gizlerine
Sarı çiçek mor lâvanta
Yok sende bende bir hata
Dizlerinde yata yata
Uyansaydım güzlerine
Auralis auralis
Kutup ışığı gözler halis
Senden gelir bu güzel his
Uyut beni dizlerine!
Şaban Aktaş
16.07.2018
Fotoğraf: Şaban AKTAŞ
Lisinya, Burdur, Lavanta Bahçeleri
Elâdır oy benim gözüm
Esmer buğday tenim yüzüm
Ay yüzlü bir güzel sevdim
Geçmiyor kendime sözüm
Aynalara gülmüyorum
Gözyaşımı silmiyorum
Ne yapayım bilmiyorum
Geçmiyor kendime sözüm
Gökte ay Zühre Yıldızı
Gözünden kâlbime sızı
Buymuş aşkın imkânsızı
Geçmiyor kendime sözüm
Şaban AKTAŞ
17.07.2018 - 09.02
GÖĞ ELÂSI
Seni gidi çapkın seni
Bir bakışta yaktın beni
Elâ bir çift çakır gözle
Yollarda bıraktın beni!
Yok böyle bir tatlı bakış
İçten içten kâlbi yakış
Tarifsiz büyülü akış
Lâv içinde yaktın beni!
Endemik yayla çiçeği
Gözlerin ateşböceği
Çaldın bütün geleceği
Zamansız bıraktın beni!
Aşk olmasa feri akmaz
Dönüp dönüp geri bakmaz
O bakış gönülden çıkmaz
Kurşun gibi çaktın beni!
Gözlerine çaktın beni!
Göğelâsı çakır gözler
Vurdu takır takır gözler
Büllbül gibi şakır sözler
Gül dalına taktın beni!
Karlı dağın yabangülü
Kiraz dalı mor sümbülü
Savruldu yüreğin külü
Yayla gülüm yaktın beni!
Şaban AKTAŞ
14.07.2018
BİZ
Yedi çocuk
İki de anne baba
Bir hanede dokuz can
Sığmaz idik hesaba!
Küçücükken daha
Birimiz simit sattıysa
Birimiz ayakkabı boyadı
El işi yaptık,
Çalışmasak genç yaşta
Ölmesek de acından,
Yükselemezdik hayatta!
Yüksekokulda
Gündüz çalıştım
Gece okudum
"Olmak ya da
olmamak" arasında
habire mekik dokudum!
Nereden ne hale geldik
Emeksiz yemek yoktu
Alınterini öğrendik
Çok şey vardı hevesimizde
Kursağımızda kaldı
Kendimiz apalayıp
Kendimiz yürüdük...
Pantolon sökük
Pabuçlar yamalı
Bağrımız ezik
Yüreğimiz sağlam idi
Ne eğildik ne büküldük!
Ya şimdiki yeni yetmeler
Hiçbirinin hakkından
Kolay kolay gelinmez
Nedir bilmez büyük küçük,
Çektiğimiz çileler
Belleğimden silinmez!
Şaban AKTAŞ
16.07.2018
GELİDONYA SULARI
İpil ipil sular
ayna tutmuş güneşe;
suyun aynası dingin,
sanki incecik bir soğan zarı
üstünde koskoca denizin,
altı, gemi(ci)lerin mezarı!
Sular şimdi sakin
amma velâkin
her zaman böyle değil,
gün olur Akdeniz
hırçın bir gelin,
burası Gelidonya burnu;
ters akıntılara merkez,
huyunu suyunu bilmeyen
benim diyen gemici
kolay kolay geçemez!
Varsa gelsin bir deniz kurdu,
Rodos’lu gemici Lakios
çıkmadan yola
bilici kadın Manto
onun için baktı fala
ve söylendi kendinden emin;
’Doğuya doğru git
üçüncü gün gün doğarken
batacak gemin;
kolla kendini,
oradan kuzeye yürü,
gün batarken neredeysen
orada dur, orada kur kentini!’
doğrulandı kehanet;
ve gemisi üçüncü gün
güneş doğarken
deniz birdenbire kudurdu
anaforlu bir alabora
gemiyi çok fena vurdu;
kayboldu gemi, deniz yuttu
Lakios ve tayfası
yüzerek çıktı karaya,
yollandılar kuzeye doğru
gün battı batıyor derken
bir yarımadaya vardılar,
karşılaştıkları ilk adam
çoban Kylabras oldu;
sordular ona
’ Buraya mukabil
ne istersin bizden,
ya çavdar ekmeği
ya da
kurutulmuş balık verelim
sat bize yarımadayı!’,
’Ekmeğim var!’ deyince çoban
bir avuç tuzlu balık verip ona
satın aldılar toprağı
kolonistler ondan
M.Ö. 691; Faselis’i antik kentini
orada kurdular...
....
Hey gidi Gelidonya hey,
suların dibi gemi mezarlığı
sen de derinlere
dalıp dalıp gitme sakın,
yoksa tarih olursun
mavi boncuk Akdeniz;
al bu nazarlığı
gözüne gönlüne takın!
Şaban AKTAŞ
15.07.2O14.
YAŞ
Ne YAŞ ne kuru kaldı
Kurunun yanında YAŞ da yandı!
YAŞ deyince aymazlar
YAŞ ı iki AY YAŞ sandı(!)
Şaban AKTAŞ
16.07.2018