17
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2905
Okunma

Bir kalemde silinmiş anılarımı yaşıyorum,
Seni, her halinle her an yüreğimde taşıyorum…
Duygusal, materyalist yönlerini düşünüyorum,
Nefesinin, sözlerinin sevginin sıcaklığı içimde hala…
Daha dün gibi, taptaze gözyaşların, sözlerin
Yürekten bakıp, dağlayan keskin bakışlı gözlerin
Tanımıyorum artık düzenin uydurma kurallarını,
Kim devirmiş ki tahtından, devrin büyük krallarını…
Düşler, çelişkilerle dolu ülkene geldim sessizce
Sarayının kırk odasını aç, göster bana gizlice…
Kırk birinci odada özlem dolu, gerçek dolu ben varım
Mutlu günüm, sevgi dolu gecelerimde olsan yeter…
Sensiz akşamların, buruk acısı hep içimde
Usanmadan, yeri göğü, yıldızları sayarım…
Kilometre taşlarını saymıyorum artık,
Uçan kuşlara, yağan yağmura güneşe özlemim…
Çocuksu düşler, kuşkulu kaçamak aşklar yerine,
Büyük sevgilere hükmetmek için yaratılmış yüreğim
Su yürümüş, filiz vermiş yüreğimi kırma yeter,
Hükmetmeğe geldim krallar kralı beni sev, bana yeter…