2
Yorum
15
Beğeni
0,0
Puan
846
Okunma
şimdi uzansak bir taşın suya bakan yamacında
gitarında akdeniz
ayağında sakarya
sağım söğüt
solum sen
saçlarında rüzgar
gölgesinde ben..
söz, senin olsa sonra
bestesi bana kalsa
ki bana kalırsa her notanın rotasıyla bize açılan yelkenden
nakarat yapardım kendime
ah çok afedersin
iki elini beline koyan bakışlarını yerim senin
bu aş’k çok pişti sanki
az su katayım dedim
..
nerede kalmıştık,
ha evet
taşa uzanıp gitar çalarken sen
söğüdün gölgelediği ateşin eteğini sudan sakınıp
kül mayası çalacaktık
kedi düğümüne
sen bana bakma güzelim
kuşlara bak da ilhamın gelsin
şimdilik bu kadarcık yeter diyelim
çoban ateşi, kıvamına gelirken
gözlerinde topladığım çalı çırpı
balıklardan arakladığım pul
koleksiyon
biraz naz
az biraz sus
uyluk kemiğine üşüşürken rüyam
ve dudak payını bırakırken arzun
kes sesimi
nefesinle
çekirge sesine eşlik eden
ikindi vaktine müteakip
alıver beni iç’ine..