4
Yorum
8
Beğeni
4,8
Puan
2343
Okunma

Çay berrak bir hayalin camdaki gülüşüdür
Gül misal ikliminden hicret eden bir peri
Aşkın suda görülen efsanevî düşüdür
Demlik ile semaver muteber çaydan beri
Zemheride erguvan açılır çay içerken
Gâhi bir akşam vakti ve gâhi sabah erken
Hele İstanbul ile bir ülfet edişi var
Yedi tepe yedi renk mest-i hayran hâline
Çay içilen demlerde İstanbul sanki nigâr
Bin bir şarkı yakılır güneşin zevaline
Zemheride erguvan açılır çay içerken
Gâhi bir akşam vakti ve gâhi sabah erken
Albeni ona özgü her yudumu ayrı haz
Efsaneler süzülür ince belli içine
Buğusunda bin tılsım dua üstünde niyaz
Hacet yok ülfet için başka diyara Çin’e
Zemheride erguvan açılır çay içerken
Gâhi bir akşam vakti ve gâhi sabah erken
Bazen bir dildâr alır acı çay darasını
Gönle düşen ateşin rengi kokusu olmaz
Çay rayihası sarar sinenin yarasını
Gözlerin feri söner ve aşkın rengi solmaz
Zemheride erguvan açılır çay içerken
Gâhi bir akşam vakti ve gâhi sabah erken
Aşkın egemenliği hanedanlıktan yüce
Kaç kalbi esir alır efsanevî bir gülüş
Aşka kapı açamaz ruhu ve kalbi cüce
Hayra yorulur yârin hicrette gördüğü düş
Zemheride erguvan açılır çay içerken
Gâhi bir akşam vakti ve gâhi sabah erken
Çayın karası hüzün Leyla’ya sürme gözde
Anlatılan öykünün girizgâhı aşka sır
Çayın has ikliminde sükut da Leyla söz de
Mecnun’ un efsanesi sürer gider kaç asır
Zemheride erguvan açılır çay içerken
Gâhi bir akşam vakti ve gâhi sabah erken
25.06.2018 İbrahim Kilik
*genellikle
5.0
83% (5)
4.0
17% (1)