yaşadıklarımı yazıyorum boş kağıtlara
ağladığı’mı anlıyorum gözlerimden kağıtlara dökülen yaştan,
kirpiklerimin nemine dokunuyorum ellerine hasret ellerimle
bazen hızlı bazen yavaştan,
geceleri hep aynı perde sahneleniyor rüyalarımda
bir gelip bir gidiyorsun işte
ben hüzün içinde kalıyorum
sonra en büyük telaşla uyanıyorum sabahlara
sabahları kahvaltısız kaçıyorum evden sana gelirken
uykusuz’luğumu gideriyorum yolda iki üç saatte
aklım uyuşuyor sana gelmenin sevinciyle
yüreğim özgürlüğe uçan bir kuş gibi oluyor,
en çok sevdiğim vakitlerdi geceler
seni rüyalarıma rüzgar gibi getiren
şimdi nefret kusuyorum o gecelere
akşama varırken günler
adını mıhlıyor senle bozduğum aklıma,
çok yorulduğumu anlıyorum
sana varırken dokunamadan geri döndüğümde,
huzurum kaçıyor
yazda kış kışta yaz gibi geliyor mevsimler bana
bak yine aklıma düştün
güneş hükmediyor güne büsbütün
ölmeden önce yüreğimle sana yazdım bu satırları
yağan yağmur gibi damla damla düşsün isterdim
bensiz bıraktığın yüreğine...#ŞAİRbaz