Ne çok oldu okunan sela içinde bu ayın
Ahlarla vahlarla omuzlandılar dönüşü olmayan
yoldan ağıtlarla dualarla sonsuzluğa yollandılar
Sızlansa da nice yürek “ yolcu yolunda! gerek’
“Artık demir almak günü gelmişse zamandan
meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan “
Dediği gibi üstad Y.Kemal Beyatlı’nın.









Neyse!

Ben Ölünce Ağlamayın

Bir gün benim de selam okunacak elbet
kimini sevindirecek, kimini sızlatacak elbet
Bana da " içirilecek ölüm denen şerbet!"

Börtü/böcek kurtçular felan derken
karışıp bir avuç toprak alacağım

yeşerip toprağımdan türlü otlar bitecek
otlardan renkli çiçekler açılacak

Çiçeklere arılar konacak konup polen
taşıyıp çiçek özünden bal üretecek

Bal olunca kavanozlara konup satılacam
yenip kan enerji yumurta sperm olacağım
Rahim denen kuksal göle balıklama dalacam
Orada bekleyen dişi yumurta beni yutacak
Orada da rahat duramayacağım gölün
suyununu mayalayıp beslenip büyüyeceğim
Büyülü bir büyümedir bu büyüme
Günü vakti saati gelince gölün ağzından
fırlayıp " Geldim geldim işte ben geldim "
Çığlığıyla oradakilere geniş bir nefes aldırıp
sevindireceğim .
Böylece silbaştan bu dünyanın hayını huyunu
nice acısını sevincini serüvenini yaşayacağım.
Ama sonu yine değişmeyecek
Kısır döngü, bencileyin
Cilveyi Rabbaninin saklambaç oyunu yani
Bakın ne kadar kısaymış yakınmış sonsuzluk yolculuğu
OL NEDENLE ÖLDÜĞÜMDE AĞLAMAYINIZ, SAKIN!
Eski notlardan
Mart 2004/ Cide

Not : Bu bir nazire değildir
Kendi manifestomdur!