1
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
512
Okunma
BEŞİKDÜZÜNDE BİR AKŞAM VAKTİ
Beşikdüzü’nde eskiden akşam vakitlerinde
Güneşin batışını seyretmek ne güzeldi,
Ne güzeldi oturup
Süt mavisi denizin dalgalarına bakarak
Şarkı söylemek,
Bir birine sarılmış yeşil yosunların arasında
Yengeçlerin ebe oyunları seyretmek ne güzeldi…
Fakat hayret!
Bir el,
Beşik Dağı’nın boynuna prangalarını vurmuş çekiyor,
Beton ve taş yığınlarına doğru.
Eskiden okullar vardı,
İlim, irfan, ışık saçan..
Yemyeşil çay bahçeleri vardı,
Hoş sohbetler yapılan…
Şimdi ışıkları karartılmış,
Ağaçların yerini ise
Beton direkler almış.
Neredesin ey eski Beşikdüzü?
Bayramlarında horon oynadığım
Meydanlar,
Gökkuşağı gibi altından geçince
Geçemizi gündüze çeviren öğretmen okulu,
Çocuklarımızın istikbal meşalesi
Neredesin!
Sabahları çocuklarla birlikte
Mırıldandığımız andımız,
Bayramlarda tempo tutuğumuz bando takımımız,
Neredesin ?
Neredesin? Ey yirmi üç nisan,
Neredesin? On dokuz mayıs
Kıymetin bilmediğimiz Cumhuriyet bayramı, neredesiniz?
Bu akşam,
Gökyüzünün rengi neden soluk?
Deniz niçin küskün?
Yanımdan geçen bu adamın boynu neden bükük?
Yoksa hepsi yalanda ben mi delirdim!...
Yusuf Yılmaz
5.0
100% (1)