Dut ağacı eğildi sanki önüme
Gür dalları yeşil yaprak dolu bu sene de
İçimde açıldı sanki kanatlı bir pencere
Bir rüzgar fısıltı ile;
Dilek tut dercesine
Giriyordu pencereden
Beyaz yumak yumak bulutlar
Sanki göz kırptı birden
Alevden çizginin ardından
Bir gümbürtüydü yayılan
Bir yağmurdur başladı
Dedim;güneş balçıkla sıvanamazdı
Boz-bulanık kalplerde
Açılıyordu pencere
Kiminin penceresi sanki han penceresi
Kimi sağır pencere
Ya tepe penceresi
Olsun kafa penceresi
Kiminde üçüz pencere
Merakla bakındı yalancı pencere
Yanakaçık,yana sürme;
Pencere,pencere
Katıla katıla gülüyordu yavru pencere
Pencerenin peykesiyle
Pencerenin şevi desem
Çok aydınlık olsun diye
Yürekler aydınlansın diye
Dizi dizi pencerelerden
Güneş girerdi elbet
Dört kapılı yürek
Sana da bir pencere gerek
Gök gürültüşüyle sanki özdeş
Göz kapalı,kulak tıkalıydı
Düşünüş,eyleyiş ve atılış
Sanki bir cuvaldız..
Çuvaldızla çuval yamanır
Buna kalb mi dayanır
Daha iyi,daha güzel günler için
Daha çok iyi,iyi
Yarınlar sanki dut yaprağında dizili
Onarmak evrenselliği içinde
Doğa kardeşliği büyütüyor
Ağaçların yeşil yaprakları
Sanki yürek kanatları
Büyük aydınlık yarınları
Sorulu,sorgulu bir güçle
Deniyordu yine
Akılla yürek sağlamlığı içinde
Öz için,en önemli bir hisle
Dilek tutuyorum işte
Başta sevgi,arkadaşlık
Öfke ve kınamadan uzaklaştık
İyi yokuşuna doğru tırmanışla
Bu günlere ulaştık.
Dedim hiç yıkma hatır
Fikir disiplinine takıl
Bilincin gün gibi ağarırken
Deme daha çok erken
Akıp gidiyor bak zaman
Dut ağacında koza örüyor zaman
Yeşil yaprakları çok yaman
Bir rüzgar esti pencereden
İçimi alt-üst eden
Hava-yi bir aşkla uçup giden
Sevgi ve içtenliğin önünde eğilen
İnsanı insan yapan
Bir dilekle güçleniyorum ben de..
(not:pencerenin peykesi:pencere çekisi/pencere şevi:içeriye çok aydınlık girsin diye iç tarafı traş edilen,tertibat)