Yaşadığın Dünyanın Neyi Yalan Değilki

Unutma sen fanisin, kal dese kalamazsın
Yaşadığın dünyanın, neyi yalan değilki
Alırsın sevemezsin, seversin alamazsın
Yaşadığın dünyanın, neyi yalan değilki

Yüzü duvağa benzer, üzerindeki süstü
Her kim olursa olsun, kara taştandır büstü
Gök yüzünde yıldızlar, toprağın altı üstü
Yaşadığın dünyanın, neyi yalan değilki

Rüzgarı fırtınası, koru ateşi harı
Sultanı padişahı, göçen kırallıkları
Mevsimin manzarası, kışı yazı baharı
Yaşadığın dünyanın, neyi yalan değilki

Som altından müçever, şeşi peşi turası
Bir ömür gelir geçer, iki bayram arası
Köşkü sarayı hanı, malı mülkü parası
Yaşadığın dünyanın, neyi yalan değilki

Şahla piyon gibidir, oyun sona erince
Aynı kutuya konur, az yufka az derince
Basar seni bağrına, ölüm emri verince
Yaşadığın dünyanın, neyi yalan değilki

Bir liman kadar eski, bir gemi kadar yeni
Yol alırken ummanda, kırar geri dümeni
Has ipek diye sarar, adi çuldan kefeni
Yaşadığın dünyanın, neyi yalan değilki

İbrahim Kurt

29.04.2018_Saat 07.00

Antalya çiftlik sabahları