Bırak şu her kafadan çıkan arı kovanı sesi
Ya da bıngıl bıngıl kaynaşan solucanvari ahkam kesen lafları

Ye kardeşim ye
Şekerliyi de
Tuzluyu da
Yağlı yüzlüyü de

Hani şu sabahın köründe fırından henüz çıkmış
Buğusu üzerinde serin sabah
Ekşi maya somun ekmeğin tam yarığına sürüp de tereyağını
Değil mi Hayrettin
Hep öyle derdin

Ve kan damlardı yüzünden
Allah zeval vermesin mi diyeyim
Bilemiyorum
Ne diyeyim
Yani şu doktorlara da aldırmamalı mı biraz
Ne demeli
Ne etmeli

Bir şekerlik dünya
Şeker şerbetse dünyamdaki yaşama
Ve dahi anasını satayım varlığıma mukadder
İçmeli tasın sonuna kadar
Ve
Yaşıyorum demeli
Ömrü belli
Değil mi insanın
Bazen de demeli
Yaşamaksa adı nefes alıp vermenin
İşte tadı yaşamın

İster on gün kalsın
İster yüz bin gün
Yaşayacağım be hep böyle
Yaşayacağım be
Sonuna kadar

Hayde selametle Hayrettin

22 Mayıs 2008 Denizli