Sen bilemezsin
aşk ateşinde
nasıl yandığımı
odamdaki sensizliğin
nasıl üşüttüğünü
feryatlarımın dağları aşıp
sana ulaşmak istediğini
neden duymadın, hissetmedin,

sen bilemezsin
göz yaşlarımın
nasıl sel olduğunu
bulutlardan yağan yağmurun
denizin kabaran suyunun
göz yaşlarım olduğunu,
bekledim bekledim
günlerce gelirsin diye
neden aramadın, sormadın,

sen bilemezsin
seninleyken
çocuklar gibi mutluydum ben,
bakışların
gökyüzüne bulut olup çıkarıyor
sesin sağanak sağanak
mutluluk yağdırıyor
kalbinin sıcaklığı baharı getiriyor
renk renk çiçeklerin arasında
kelebek olup uçuruyordu beni,

ta ki
fermanımızın yazıldığı güne kadar
ben o gün öldüm biliyor musun
zaten kelebeklerin de ömrü kısa olur,

artık yok say beni
bir ölüden ne hayır gelir,

neyse boşver sevgili
sen bilirsin
doğmak ne güzel bir kelime
başlangıç,
ölüm ise ürkütücü değil mi
oysa
hiç fark yoktur
doğmak ile ölmek arasında
ikiside yeni bir başlangıç
biri bilinene
diğeri bilinmeyene
gelelim sevgimize
ölüm gibi,,,

ürkütücüde olsa...

sonuç,
sonuç mu,
hamdık
piştik
elhamdülillah!




19 nisan 2018
perşembe saat:12.11