2
Yorum
21
Beğeni
5,0
Puan
1313
Okunma

susmalı...
düğmelerinden kurtulup aklımızın
fikrimizde salkım saçak soyunmalı
kokmalı,
ve gözü kapalı koklamalı aşk ile…
susmalı...
sorun şu ki,
konuşa konuşa bile anlaşamıyorken insanlık
koklaşa koklaşa anlaşabilen hayvanlar bile anlaşılamadı
oysa bir fidanı gerdanından öpmeli mesela
ve ciğerlerimize orman sürüp koklamalı yabanı
ateşten değil,
bir ırmak buğusu zarafetinden damlamalı masumiyete gözümüzdeki yaş
.
…
.
ey insancık,
aşktır amelin sıratı
kokusunda mistik yolculuktur
sen hele cenneti yeşil belle,
kaleminden sızan salyayı değil
düşecek elbet maskeler secdeye
sırrına saklanacak bir ayetin kalmadığında
kıblesi olacak masumiyet cehenneminin
ya sen,
kafası nükleer basan
beyni radyoaktif sızan egoizm
cehalet kokuyor olabilir namlunun ucu
dil, din, ırk, sınır tanımayabilir gücün
ama bil ki Tanrı henüz çıldırmadı
ve o gün geldiğinde sen de anlayacaksın
ne kıyametin, ne de mahşerin adresi olmadığını
.
…
.
ve sen sevgilim
geceyi güneşe,
ateşi suya gömmeden gel
çarmıhına gerilirken bakışım
çivile son nefesimi dudağına
ve kokunun kıvrımlarına göm beni usulca
Tanrım sen de bizi affet kirimizden
bizde istemezdik sevişirken ölmeyi
.
…
.
susmalı,
koklamalı bir şiiri gözü kapalı
ve en yakınındaki bir sabinin gülümseyişine sıkıca tutunmalı...
ilhanaşıcınisanikibinonsekiz
5.0
100% (10)