2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1628
Okunma
İlkin kitapta tanıdım onu,
Esmer ,çıtı pıtı bir şeydi.
Çehresine konmuş,
Minik bir burnu vardı.
Sözcüklerle çizemem onu,
Sanatlardan pek anlamam.
Yazarım dilime geleni,
Söylerim içten gelen kelimeleri.
Güzel gözleri vardı.
Pek de uzun sayılmazdı,
Herhalde dertleştiği biri de vardı;
Ama pek aldırdığı sayılmazdı.
Dedim ya anlamam sanatlardan,
Ona güzel dizeler dizemem.
Sözcüklere de sığdıramam,
O kalemimden çıkan bir şiirdi.
Adı:Şükran’dı.
Ne bir melek , ne de peri
Zaten bilmedim,görmedim hiçbirini
Onun için karalanmış bir yaprağı vardı.
Türkülü bir şehirden,
Türkü seven bir yüreğe geldi.
Tanışıldı,gezildi,gülüşüldü...
Geldiği yollardan döndü.
Arkada bir ayrılık,
Birkaç fotoğraf,gezme
Yazılacak olan şiirler,
Hatırlandıkça,ısınacak bir yürek bıraktı.