aşkı masallarda,
masalları resimli kitaplarda çiçek açar bilirdim

“bir kadına,
bir ömür nasıl verilir” derdim hep kendime
“nasıl sürgün edilir ruh tenden başka bedene”




hiç unutmam
tanımadığım bir tenin
benimle bensiz seviştiği gecenin sabahında
nihayet kalbim bana usulca kükredi




ne bu şimdi,
bana da yazık değil mi
bak oğlum,
sen bir kadına nasıl bakılması gerektiğini bilmiyorsun
inan ki,
bir gün aşkını gözlerine yüklemiş bir kadın illa ki bulacaksın
yeter ki bakmasını bil

sonra,
bu kadın uçurum gözleriyle ruhuna kıyısına dokunacak
öyle bir dokunacak ki
dönme dolap misali başın dönmeye başlayacak
o kıvrımlı dudaklarından yudumladıkça kadehindeki şarabı
kırmızının her tonundan yakaladığı endamı yüzüne asarak
gülümseyecek
o senin gözlerinin derinliğine gülümsedikçe
sen bir yudum daha güzelleşeceksin
o uzun uzun anlatacak,
sen gözlerindeki rıhtıma kıvrılıp
usul usul dinleyeceksin
o anlattıkça,
sen yudum yudum mahzenleşeceksin
daha anlatacakları bitmeden
inan ki,
sen çoktan o kadına aşık olacaksın
ve bir daha bana
“bir kadına,
bir ömür nasıl verilir”
“nasıl sürgün edilir ruh tenden başka bedene”
demeyeceksin

çünkü,
aşkın tarifi olmaz
sadece aşık olunur…








ilhanaşıcımartikibinonsekiz