40
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
3239
Okunma
"Gönül muhabbetimiz, mah-ı şems nas’a yolda,
Hakk’ın lütfu ihsânı, gelip kemteri bulmuş!
Cehd etmişlere râh’a, sevi muhkem bir dulda;
Ol Yûnus hamuruma, aşkın mayasın çalmış!"
Şu yalan dünya da, nice dert çektim,
Derde dermânımı, gizlemiş dertte!
Görüp büyüklüğün, boynumu büktüm;
Hikmet çok börtüde, böcek te, kurt ta!
Her nesne numune, Zâtından nûrdur,
İmânsızın bunu, görmesi zordur,
Hakîkât mânâyı, çözmeyen hordur;
Boşuna taşır o, dünyayı sırtta!
O dilerse verir, kuluna Dil’i,
Olur kalem tutan, yazdırır el’i!
Sâdık kullarının, heybesi dolu;
Gâhi ki bu yurtta, gâhi o yurtta!
Bahşeder nimeti, zannınca kulun,
Ol zanla şeklalır, daldığın yolun!
Kulların içinde, Bedir ce hâlin;
Vâz etmiş cümlesin, kitab-ı dörtte!
Nice sınar kulun, hâller içinde,
Savurur titretir, ne de, niçinde!
Diler murâdını, şerhle açın da;
Hikmetin ışığı, şavkısın fertte!
Ozan İlo’m yalvar, iste ki versin,
Turab et benliğin, sıdkını görsün!
Âhir ya zûlümât, veyahut nûrsun;
Mahşer-i Uzma da, açılan kartta!
18.05.2008/22.03