Şu kader çizgimin peşine düştüm;
Mutluluk şehrine yol eksik olsun…
Kimi gün kavruldum kimi gün piştim;
Yandım be yandığım çöl eksik olsun…

Uğramaz bahtıma ne yaz ne bahar;
Diklendim kahrıma sonuna kadar;
Adresine küsen mektuplarım var;
Gönüllü – gönülsüz pul eksik olsun…

Tatlı söz can verdi dudaklarımda;
Eksilmez gam yükü yanaklarımda;
Kimsesiz sahipsiz sokaklarımda;
Yürürken girdiğim kol eksik olsun…

İçimde ağlayan sahipsiz susmaz;
Mutluluk kartında hamili yazmaz;
Kör talih birgünde yolumu kesmez;
Gülmeyen yüzümde gül eksik olsun…

Kan kustum mendile soran mı oldu;
Çalmayan kapımı vuran mı oldu;
Hal hatır bir cümle yoran mı oldu;
Muhannet namında dil eksik olsun…

Çok inandım hal bilmezin sözüne;
Ortak oldum derbederin nazına;
Mızrap vursun kör bahtımın yüzüne;
Çalsın da sazımız tel eksik olsun…

Ali ALTINLI – 04.03.2018
Saat: 22:22