Çin Seddi’nde gezerken
Mısır koçanında gördüm
Kleopatra’nın diş izlerini
Fil dişinde gördüm
Alplerde gezerken
Annibal’ın parmak izlerini
Binlerce tanrı gördüm
Olimpios’un eteğini kaldırdığımda
Akşehir Gölü’nde Hoca Nasrettin’le
Maya çalarken
Kör bir düğümü çözüyordum
Bir başka yerde Büyük İskender’le
Ve
Didim’de kan kardeş oldum
Apollon’la …
Sarışınım,esmerim
Zenciyim,beyaz tenliyim
Ben duyguyum
Ben düşünceyim
Ak damardaki keşişin kızını sevdim
Konya kaşıkçı güzeliyken
Aspendos’da okudum
Adrıncur Tigin’in aşk şiirini
Adınçığ amrak
Amrak öz-kiem
Seni öpüksüyor men
......................................
Kelebek kanadı kadar narin
Bir yar sevdim
Belkaya’dan
Smyrna’ya bakarken
Utandım
Korktum
Dokunmaya kıyamadım
Annabell lee yanımdayken

Gücünü elinden aldım Zeus’un
Ayasofya’dan bakarken Konstantinapolis’e
Abraham Lincoln’le
Paylaştım özgürlüğü
Emeği katık ettim ekmeğe
Nazım’dan öğrendim nazmı
Sözcüklere yükledim tüm nazımı
Şair oldum
Tuvale yansıttım düşlerimi
Abidin Dino oldum
Goya’dan habersiz
Bedri Rahmi
Kara dutum,çatal karam,çingenem
Nar tanem,nur tanem,bir tanem derken
Ellerini tuttum saatlerce Fahriye Abla’nın
Dranas görmeden
Ve
Orhan Veli’yle İstanbul’u
Gözlerim kapalı dinlerken
Tayınımı verdim 70’lik Rıfat Ilgaz’a
İçerdeyken
Düşüncenin Pascal’ı Descartes’ı oldum
Sivas’ta neronlaşan hücrelerden
Nefret ettim
Mumcu’nun ardundan yaktığım mum sönmeden
Otuz yedi mum yaktım
Poseidon’um
Dalga dalga destan yazan
Dianisos’um bağları bozan
Ve Cezar’ım Brutus’a kızan
Salvador Dali’yim
Petro’yum deliyim.
Picasso’yum
Tuvallerde renk renk
Özgürlük savaşçısıyım
Tutsaklığa küsüm,Spartacus’um
Ben hürüm
Ben Hur’um
Tarih yorgunuyum
Hancı şuraya bir yatak ser diyorum
Bekir Sıtkı diliyle
Ve
Derin uykudayken
Ahmet Kutsi
Çınlatıyor kulaklarımı
“Nerdesin”diye
Rıza Polat’a soruyorum
Nokta noktam nerde diye
Kitaplar yazdırıyorum
Kütüphaneler dolusu
Sonra toplatıp yaktırıyorum hepsini
Taranta Babu’ya mektuplar yazıyorum
Nazım Hikmet adıyla
Azra Erhat’a da yazıyorum
Halikarnas Balıkçısı diye
Yunus balığıyken
Karaya ayak basıp
Yunus Emre oluyorum
İnsan sevgisiyle doluyorum


Pamuk tarlalarında dolaşıyorum
Yaşar Kemal ırgatlığıyla
Mehmet Emin Caddesi’nde
Paçavralar altında bir yoksul
Beni yaralıyor

Orhan Veli meyhanesinde
Balığım rakı şişesinde
Bir tabakta birkaç leblebi
Bir tabakta Cahit Külebi
Ve
Dilimde
“Senin dudakların pembe
Ellerin beyaz
Al tut ellerimi bebek
Tut biraz”

Sarışınım,esmerim
Zenciyim,beyaz tenliyim
Ben duyguyum
Ben düşünceyim...
Rıza Aslan