10
Yorum
31
Beğeni
5,0
Puan
3515
Okunma

akıl ve yürek arası arafta ruhu cezbeden bir düş/man sevda...
aydınlığı yitiren bulutlar da küser
durur hep
kaybolan güneşe benzer yüzün
ne küsmeler
ne kırılmalar
yörüngeyi değiştirmez hüzün
rüzgârlar da şairler gibi hep..
kara bulutları bi araya toplayıp
yıldırımlar hengamesini yakıp
şimşek gibi karanlığa çakıp
korkuya gürledikten sonra
on parmağı marifetten coşacak
yamadıkça bohçasını kehkeşan
kekremsi kalem şiir dolduracak
eski libas sahibini yadırgayacak
beyaza inat siyah harfle koşturacak
siyah bir kısrağın üstündeydi azrail
terkisi ölü aşklarla dolu
hasat mevsimindeydi
ve tırpanlandı umudun yolu
hayatı anımsaması
korkuyu kanıksaması
safkan bir deli tayın koşması gibi
zamanın dolu dizgin sürüden hızlı akması
safları sıklaştırmanın vakti yoktu
bu ekim çayırında
tek başına saf durmuştu
insan oğlu şeytana uymuştu
ve koca bebek aşk’a susmuştu
inandı hem çok
ağacı ve toprağı seven çocuk
bakakaldı kızıl yeşil sarı yıldıza
taşralı yüreği ile mavi şehirli kıza
kimin gözleri düşmez ki çocukluğuna..
hem saklambaç değil ki olsun sobe
oynadığın körebe
bağladım gözlerimi gönlüne ebe
çürüdü gönül çerağım şimdi bana elma deme..
5.0
100% (23)