11
Yorum
33
Beğeni
5,0
Puan
1178
Okunma

miladi öncesinden de önce otuz arşın boy pos
biri bir tarafına dünyanın öteki daha da pes
kıtalar oluşmadan önce yani
kırk yıllık kâni
masaldı
........ ademle havva
.................... kırp gözünü o yani
yolunmuş karanfil ürkütülmüş güvercin
anaların çığlığıyla ürperen oğul
oğlunu yitirmiş büyük
amcası vurulmuş çocuk
yarın yaresi olmuş kadın
benim aşkla zorum ne, benim senle..
kimse başkasını kendi gibi sevmez
başkasına kendi gibi saygı duymaz
en büyük kendidir, çünkü düşünce
kendinden başka büyük tanımaz
herkesin var bi muhakemesi
kendi iç aleminde
bu mahkemede
usavurma eylemi
adaletle oynat kalemi
ki alemlerin rabbi adına
saçı uzun aklı kısa denmez kadına
sevebilirmiyim kendimden fazla
seni allahım ya da evlatlarımı
kapı eşiğinde kırıntı toplayan
bir serçe gibi seviyorum seni..
kaç güneş döndü devri alemden
kaç gül bekler aşk şiiri kalemden
kaçar mı insan kendi yazdığı kederden
tesadüf değildi oysa
kelebeğin kanat çırpışı
karıncanın boyundan büyük işe kalkışı
insanın inanmış gibi görünüp inanmayışı
masumiyet ve deneyim şarkıları da bitti..
güneşin adımlarını sayıyorsun
gezginlerin yolu bittiği yerde
o güzelim altın ülkesini arıyorsun
ki orada arzu ile tükenmiş gençler
ve saygın aşk’lar kardan kefeniyle
doğrulup mezarından can atıyorlar
gitmek istediğin yere gitmeye...
nice aşk gelip geçti alemden
nice şiir baldıran içti kalemden
nicedir anlayan çıkmadı parşömenlerden
ve dünyada
yüz karası olanın
yüreğinin karasını süslemekmiş
esmerler aleminin külünü üflemekmiş
kendine de cezası yüreğimi sevmekmiş
bu evlilik cehennem alazına nispetmiş
gel gelelim, zehr-i bal bize kısmetmiş...
5.0
100% (24)