bir balık
su yutar
akşam üstü
yakamozda


pullu gece kıyafetine bulaşır
süs balığının rengi


derinler karanlık
ve derine indikçe
belirginleşir şeffaflık


çünkü ,
karanlıklara açılan pencerelerde
göz bebekleri büyür
ve her renk
kendine tonuna bürünür


ah bebeğim
kuş olsam dalında
kedine yedirir miydin


yoksa uçuş tüpü takıp
dalar mıydın göğüme

dinle,

sıfır rakıma inmek için
her yokuşun rakısını içtim uçurum diye
ve her sıfır
sahili hatırlatır


şimdi
bacağını kırdığımız o şeytan
dönülmez ufukta kayboldu diye sevindiğimiz gemiyi
istila etmiş sevgilim
bunu
kuşa özenen bir balık söyledi


üstelik
tek gözünü de kaybedip
korsan kılığıyla direğe tırmanarak
uzattığı dürbünüyle tam tur dönüp
yara göründü’ diyecek biliyorum


ya saklanalım kabuk altında
ya bilenelim yasağa


acele et
deniz anasından istemek için çok geç


pulların yosun tutmadan
topla pılını pırtını


hem kim demiş ki

kaçmaz deniz kızı..