1
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
853
Okunma
filler elbet dayanacaktı kapılara
göklerden hemofili kanaması geçiren elleriyle ve yürekleriyle ve ruhlarıyla çeke çeke,
dişlerini kıra kıra, omurgalarını saptıra saptıra zorla getirse de bir damla yağmuru
ki o sakin gözüken köylüler hormon zehirleriyle doldurdular o bahçeyi
her şey lanet olası bir çay bardağı rakı içindi
gelin ve damat orta anadolu meridyenlerinde fransız onlusu ile kutsansa
ne değişir iliç soğuğunda takırdayan kaçaktan geriye
aynı rakı işte
aynı etki
aynı anason kokusu. itirafçılar sapır sapır döküyorlarsa askerlik anılarını ve çaldıkları erik damlalarını gitsin adalet koğuşlara
masa ve ekşimiş beyaz peynirin rotasında sapmaya başlamıştır çünkü vicdan bu kadar büyük bir bataklık inşa etmeye ne gerek var? neden herkesin standart derinliği boğazına kadar bu bataklıkta?
boylarımız farklı ölçülmemiş miydi
nöbetçi eczanelerde gece yarıları?
evladını cüzdanından düşüreli çok zaman geçmiş baba
1000 liralık fatih sultan mehmet darp izini
Zehir daha iyi emilsin diye harçlık vermiyor muydu diğer evladına?
çamları ’her dem yaşıl’
her dem gök tutmak için dökme su ne kadar hürmet görürdü
kurukahveci mehmet efendi ve müdavimlerinin köşe başına açtığı gözleri büyük kahveci kızdan?
güğüm yağmurları mezarlıklarda toprak kokusu olarak efil efil buharlaşıyor
Yılkıyım katmerli zincirlerden
Her dem yeşil ormanım
Yasakların pak zırhını giyindim
Zoraki ve zikzaklı bulmacalar önümde
Savaşlar verilen yanıtlar
Bildim ve inkar ediyorum
5.0
100% (4)