2
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1047
Okunma
Anka kuşudur evren atlasından mavi sini arayan
Günler sarkaç salıncağı,
Abaküste boncuk tanesi,
Yaşamın döl yatağında devinim...
Zaman akladıkça kendini kırılma ve burkulmalardan,
Dönüşüm tamlanır.
Çember yuvarlak değildir bazen...
Ve düş çocukları, yüklerini bırakarak sırtlarından
Bir karnavaldır deyip, doğrulunca bir masaldan
Gökkuşaklarından renkler toplayarak, durdular
Öfkeleriyle kapısında makam-ı saltanatın.
Ve ben kömür kokusunda donmuş,
Yitik kentlerden geldim bu yangın yerine.
Çirkin sesler giymeden üşümek kime hastır
Her yanım pıhtı küllerle tanımlı.
Düş sokağında vurulmuşum bir buluğ vakti,
Bizim ellerimizde sadece gözlerimizde yeşerttiğimiz.
Baharın hırçın yeşili saklı.
Ve yüzünde yağmurun pişmiş kızıl damlaları…
Sahi Biz kimiz?
Ilgın ılgın akan ve kar altında deniz düşü kuran.
Özgür,
Onurlu yüreğinle diyalektik bekle,canım davam
Söz veriyorum, Bak yine bize dönüyor zaman...
5.0
100% (4)