tozu alınmış sonbaharın
sarı odalarda hapsolmuş güzden kalma hüzünler
giz uykusunda şimdi


yumuşak huylu kış mevsimindeyiz
kedilere özenen mart
kapı aralığından gözetlerken düş elbiseli periyi
kazma kürek yaktıracak içimizde biliyorum


bahar gelecek sonra
sözcükler,
dallardaki erikten önce açıp
çiçeklenecek cümlelerde


giz uykusundan uyandırdığımız güz’ü
sararmaya yüz tutan hislerin kınından çıkarıp
uzansın diye sereserpe
yasını ayıkladığımız bir yazın şezlonguna
ve sevgiye dair sözcükleri
güneş kremi niyetiyle sürerken tenine
masaj yapan parmak uçlarım
ünlüsü düşen kızıl ötesi mesajlar yollayacak
şifa niyetine


deniz
kum
ve saçlarından ilham alan dalgalar eşliğinde
eşiğin ötesine geçen esaslı bir söze anlam olan bakışların
ah ben bronzlaşan tenindeki yalıya nasıl da çapkınım


gizlerinden göz kırpan pupa
yelken
kozasından kelebek
derken,
sevgilim.. sakin ol desen peşinden

ayakların ucuna değen köpük
saçların tuz
ellerim cız
bız

cıss..