27
Yorum
38
Beğeni
5,0
Puan
1157
Okunma

Rebabın telinden, düşen nâğmeyi
Notada coşturan, söz vardır bende
Ak göğsün üstünde, gümüş düğmeyi
Bakışla açacak, göz vardır bende
Ruhumu okşayan, sensin göznurum
İnan ki ben seni, çok seviyorum
Seninle gelecek, benim huzurum
Mutluluk iksiri, haz vardır bende
Firdevs pınarında, içerim suyu
Sen benden habersiz, aldırma uyu
Şu sevda denilen, derin bir kuyu
Volkan aratmayan, köz vardır bende
Gönül şaha kalkar, görünce seni
Özledim güzelim, yanan buseni
Gülün yaprağında, seyret deseni
Bir çok bahar ile, yaz vardır bende
Sevdanın od’uyla, hâr da yanmışım
Karacoğlanı ben, örnek almışım
Sevda deryasına, her gün dalmışım
Aşık usandırmaz, naz vardır bende
Canan’ım eliyle, mey sundu bana
Ney sesi yayıldı, bütün cihana
Bilir misin ey yâr, bağlandım sana
Daha bilinmedik, giz vardır bende
Maksudum sevdadır, bilen biliyor
Gördüğüm dostlarda, yüzler gülüyor
Şu deli gönlüme, huzur doluyor
Türküye meyl etmiş, saz vardır bende
Sadık DAĞDEVİREN
Aşık LÜZUMSUZ
ETEK YAZILARI
REBAB : Gövdesi Hindistan cevizi kabuğundan yapılmış uzun saplı saz.
NAĞME: Güzel, uyumlu ses, ezgi, melodi
İKSİR: 1. Hayatı ölümsüzleştirme, madenleri altına çevirme. 2. İç ferahlatıcı ilaç veya içki. 3. Aşk ilham eden büyülü içki.
FİRDEVS: Cennet, cennet bahçesi, cennet ırmağı
OD: Aşk ateşi
HÂR: Aşk ateşinin alevli olanı
MEY: Aşk şarabı, kadeh
MAKSUT: İstenen, amaçlanan, niyet edilen, güdülen
VOLKAN: Patlayan, yanan yanardağ
5.0
100% (29)