Ben sükûnet denizinde, aşk şarkısı dinliyorum
Yetsin bunca çektiğim dert, şu yaramı deşme ey yâr
Sen derdimi hiç bilmedin, ben ki seni anlıyorum
Siğim siğim akıyor bak, iki gözüm çeşme ey yâr
Yetsin bunca çektiğim dert, şu yaramı deşme ey yâr

Bulutların beyazından, yastık yaptım uyuyorum
Tüm bülbüller koro kurmuş, şarkımızı duyuyorum
Nakaratta zaten tadı, ben onlara uyuyorum
Çok değiştim biliyorum, bana bakıp şaşma ey yâr
Yetsin bunca çektiğim dert, şu yaramı deşme ey yâr

Şu lavanta tarlasının, kokusu var sende gülüm
Gözlerine her bakışta, sahra olur benim çölüm
Savurmasın saçlarını, çok sert esen sahar yelim
Bak açmışım kollarımı, yavaşça gel koşma ey yâr
Yetsin bunca çektiğim dert, şu yaramı deşme ey yâr

Kızıl sarmaşık misali, sar diyorum, tam bir ömür
Daha ne isterim senden, saçlar sarı, göz kömür
Yeniden yol gözükürse, Hüdâ’dandır mutlak emir
Gün batımı tepelerden, sen güneşle aşma ey yâr
Yetsin bunca çektiğim dert, şu yaramı deşme ey yâr

Öbek öbek yeşillenmiş, yamaç kırlar, her bir yanım
Ömre bedel senle geçen, her dakikam, her bir anım
Arada bir naz etsen de, kabulümdür, aşkım, canım
Sevdam ile yan diyorsun, sen ateşte, pişme ey yâr
Yetsin bunca çektiğim dert, şu yaramı deşme ey yâr

Bir ceylanın ürkekliği, kekliğin sekişi sende
Uğrun uğrun bakışının, farklı yeri vardır bende
Baş köşedir kalpte yerin, sen ki bana döndüğünde
Sakin sakin akıyorken, şu bendinden taşma ey yâr
Yetsin bunca çektiğim dert, şu yaramı deşme ey yâr

Lüzumsuzun deli gönlü, bilmiyor ki başka bir aşk
Yaptırırım şu yürekte, senin için bir sırça köşk
Hele karşılığın görsün, nağmelerle yaparım meşk
Nerden düşersen düş amma, şu gözümden düşme ey yâr
Yetsin bunca çektiğim dert, şu yaramı deşme ey yâr

Sadık DAĞDEVİREN
Aşık LÜZUMSUZ