0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1270
Okunma

Din, bilimin içindedir
Bilim, dinin dışındadır
Yoldan çıkan sapık imam
Çocuk düzmek düşündedir
Söyle amel defteri ne
Beşduyu işler beynine
Sapıklık senin neyine
Tanrı her an peşindedir
Devran bir gün savrulacak
İyi kötü ayrılacak
Kötü yanıp kavrulacak
Hak doğrunun işindedir
Sanma zaman mekan boştur
Hak’ikat yolunda koştur
Sapıtan meczup sarhoştur
Hak güzellik düşündedir
O her şeyi gören gözdür
Âlemde en sıcak közdür
Bilim, keşfedilen özdür
Tanrı senin içindedir
Kaç ayrı mezhep kaç din var
Hem de birbirine kin var
İstemiyorum lâkin var
Hepsi çıkar peşindedir
Cahillik en büyük acı
Bilimdir başımın tacı
Her bir derdimin ilacı
Aktaş bilim içindedir
Şaban AKTAŞ
22.01.2018 - 10.01
TATLI REHAVET
Tatlı bir rehavet çöktü üstüme
Uyuyup kalmışım gün öğle olmuş
Selâm uzak ilde gönül dostuma
Düşüne dalmışım hal böyle olmuş
Sevmeyen arayıp halini sormaz
Düşüne dert edip kâlbini yormaz
Aşk olmadan ateş bedeni sarmaz
Gözüne dalmışım kül böyle olmuş
Kırlar çiçek açtı sen niye yoksun
Ben sana aç iken sen niye toksun
Sensiz şu âlemin tavanı çöksün
Hasrette kalmışım çöl böyle olmuş
Kâlbim hasretinle uykuya dalmış
Bakışın içime derin kök salmış
Aşk ile düş Tanrı kadar kutsalmış
Yüzüne dalmışım gül böyle olmuş
Şaban Aktaş
23.01.2018 -16.38
GİTTİN GELMEZ OLDUN GERİ
Gittin gelmez oldun geri
Arttı günden güne derdim
Sensiz gülmez oldum gayri
Dilimi bülbüle verdim
Canım nasıl sıkılıyor
İçten içe yıkılıyor
K/özümden kül dökülüyor
Külümü ben yele verdim
Ne günü ne ay’ı belli
Aklımdaki sayı belli
Yaş Onyedi ince belli
Gönlümü ben güle verdim
Sen gittiğin günden beri
Bir kemik kaldım bir deri
Saymadım geçen günleri
Seni yirmi yıla verdim
Her bahar gönlüm gül açar
Havalanır bülbül uçar
Bilmem daha kaç yıl geçer
Gözyaşımı sele verdim
Aktaş’ım ben ömrüm heba
Aşk beni öldüren veba
Yazdım derdimi kitaba
Sözü sırma tele verdim
Şaban AKTAŞ
22.01.2018 - 23.49
KUKLA SAVAŞLARI
Sen kuklasın o kukla,
Vuruşturan var sizi,
Çöpe atmaz yamultur
Buruşturan var sizi!
Ne Suriye Irak’ı
Unut derdi merakı(!)
İki duman bir rakı
Uyuşturan var sizi!
Kimin bunca şehitler
Kimin elinde ipler
Tasma tutan sahipler
Dövüştüren var sizi!
Kukla olmayı bırak
Aç bağımsız bir bayrak,
Ne dur bilir ne durak
Yarıştıran var sizi!
Şaban AKTAŞ
22.01.2018 - 07.39
İKİ SÖZDEN BİRİSİNİ AYIRDIM
İki sözden birisini ayırdım
Bir sözüm hırlıya biri hırsıza
Her güzeli çirkinlikten kayırdım
Bir sözüm nurluya biri nursuza!
Hırsız neyim varsa çaldı götürdü
Dağı taşı kesti yedi bitirdi
Memleketi baştan sona batırdı
Bir sözüm arlıya biri arsıza!
Ar ederim yokluk içime batar
Varlığın içinde yokluğum yatar
Şerefsiz utanmaz vatanı satar
Bir sözüm o/nura bir o/nursuza!
Aktaş idim yârin yüzünü sevdim
Aşka düştüm nârın özünü sevdim
Külĺ özümde Hak bir sözünü sevdim
Kem sözüm ne idiği belirsize
Şaban AKTAŞ
23.01.2017 16.58
ÇARPMA ANI
Apansız bir göktaşı
Deler geçer bağrını
Beyninde bir şimşek çakar
Düşler yine darmadağın...
Kar yağmış;
Buz tutmuş anılar salkımsacak
Erimeye başlar bir ucundan
Süzülür kirpiklerinden
Ilık ılık, damla damla
Akmasa olmaz, elde değil
Gün batar, ay çıkar
Ay batar, gün doğar
Kaçtıkça sen
Uzaklaştıkça yörüngeden
Bir kovalamacadır gider
Mevsimler değişir
Böyle gelmiş devran böyle gider...
Hem sevinc var hem hüzün
Aşk ise yaşanan
Yaştır gözden boşanan!..
Gittin, ne bileyim
Dönüp baktın mı hiç ardına
Sen derdine yanarsın
Ben kendine kanarım
Hiç olmadık bir anda
Dolar taşar
Akmaya başlar gözpınarım...
Aşkın izi var, tuzu var
Yüzü var, sızı var
Gökyüzünde Aytaşı
Gözbebeğinde Zühre Yıldızı var
Yüreğim artık bende değil
Yerinde arzın közü var...
Şaban Aktaş
23.01.2017
NE DERT ARASAN HEPSİ VAR
Ne dert ararsan hepsi var
Soygun cenneti burası
Vurdumduymaz eşkiyalar
İş görmez oldu şurası
Şura dediğin de ne ki
Üçü domuz beşi tilki
Çok az iyisi var belki
Memleketin yüz karası
Cübbesini çekmiş çakal
Çenesinde kara sakal
Konuşuyor aptal aptal
Soytarının maskarası
Başa böyle bakan olmuş
Başımızı yakan olmuş
Köşke kadar çıkan olmuş
Bakarası makarası
Diplomanın sahtesi var
Diplomatı kahpesi var
Halifelik uhdesi var
Aç ölürken fukarası
Şaban AKTAŞ
23.01.2017
Aşağıdaki yazı çok değerli arkadaşım, İbrahim Cingiz’’e ait olup, yazıya şiirli yorumum altında eklidir.
’’ÖZLÜYORUM DENIZIM DOKUNAMADIĞIM YÜZÜNÜ
22.01.2018
Özlüyorum Denizim Dokunamadığım yüzünü Tutamadım Ellerini özlüyorum her gün daha fazla ister oldum yanımda sömestr tatili yaktı yüreğimi arkadaşların hep Geldi Sen Gelmez Oldun Denizim umutsuzdur artık bekleyişlerim biliyorum kimseye anlatamıyorum çoğu zaman susuyorum ölümün öyle canımı yakıyor korkmuyorum ölümden Senden sonra gerçek mi diye soruyorum kendime bazen inanmak çok zor yokluğuna
Oğlum yavrum lambada titreyen alev gibi Yüreğim gölgesinde kalmışım ateşlerin içten içe kavruluyorum kocaman bir sessizlik Her tarafım seninle dolu Her yerim şimdi Acılar İçinde çırpınıyorum kendimi unuttum sensizliğin kavgasını dayım Denizim odamın içi nedenlerle dolu seninle beraber arkadaşlarında yok oldu seni çok sevmiştim Oğlum şimdi sana dokunamıyorum
Yüreğim Yanıyor bu içimdeki ateşin ne zaman dinecek Bu yangınlar bu acılar ne zaman son bulacak bilemiyorum ben garip gece garip üşüyorum susuyorum sustukça Volkan oluyor içimdeki acılarım Kıyamet kopuyor yüreğimin en derinde sende bitiyor sonum göremiyorsun yavrum kelimeler boğazımda düğüm düğüm çözemiyorum ne yazsam ne söylesem boşuna
Kaçıncı gece bu gelmelerini beklediğim
Kaçıncı gece dua edip El açıp yalvardım
Kaçıncı gece Yalnızlığımı kovalayıp hayaline sarıldım
Kaçıncı gece bu uykulara darılıp anılarla dertleştim
Kaçıncı gece yokluğunla kaybolup sensizlikte boğulduğum Denizim
Oğlum tarih zaman saat kavramını yitirdim sensizliğin acısı ile yaşamanın acısı ne kadar zor
bu acının Bana verdiği kilosunu Kim bilebilir evlat acısının insan yüreğini Nasıl yaptığını
Seni seninle yaşamak varken denizim
Sensizliğin Kim bilebilir ki evlat acısı gibi koydu bana derlerdi her olumsuz olan şeyler de şimdi derinden Anladım evlat acısının insan yüreğini Nasıl yaptığını
Seni seninle yaşamak varken denizim sensizliğin ertesi Nideyim çaresizliğimi anlattım seni biraz
Ağlayan gözlerim de yaşayamadıklarımız burukluğu var içinde
Seni Yüreğimde Bir yerlerde yaşadığımı bil Deniz’im
Şair bensem şiirim sensin Denizim adını dağlara yazacak kadar
sana özenle seçilmiş kelimelerden şiir yazacak kadar seviyorum Oğlum Denizim senin Özlem’in haddini aşmış gibi özlemek Hasretinden yanmak gibi seviyorum
Seni sevebildiğim kadar Deniz’im Yüreğim Suskun Yüreğim yaralı dolaşıyorum
Umutsuzca evlat acısıyla yanmak da varmış Kaderimde Sensiz olmuyor Denedim sensiz olmuyor oğlum Sensiz olmuyor yavrum’’
DENİZ CİNGİZ’E AĞIT
Bir parçamı ç/aldı ölüm
Dalımdı o canım gülüm
Damla idi, Deniz oldu
Kurur onsuz deli gönlüm
Sevdam esen yelde misin
Kabrindeki gülde misin
Ateş oldun dilde misin
Sazın kırık teli gönlüm
İbrahim’em derdim büyük
Sanki içim boş bir höyük
Yüreğim derinden oyuk
Bir gözyaşı seli gönlüm
Aktaş dost için söyledi
Dost ile güldü ağladı
Mevlaya umut bağladı
Hem deli hem veli gönlüm...
Şaban AKTAŞ
22.01.2018 - 22.08
ENVER ERCAN
Adındaki üç harf
Soyadın ile ortak
Ardından da
Üç harf kalacak,
Ren desem
Geyik değil
Nehir değil
Yolundan ışık ile
Aşk akacak,
Şiir aşkı, insan aşkı
Sanat aşkı,
Yaşamak zaten
Aşk ile heyecan
Topu topu
Üç harf; aşk
Başka ne olacak
Güle güle git
Uğurlar olsun
Sevgili Enver Ercan...
Şaban Aktaş
22.01.2018 - 16.18
BEN BENİ SENDEKİ GÜZELLİKLERE SAKLADIM
Mutlu ol bebeğim mutlu ol gönlünce
Mutlu ol meleğim mutlu ol ömrünce
Senden başkasına kapandı bu gönül
Kapı pencere açık bir gün dönünce...
Her nereye gitsem, gölgemsin peşimde
Gölgeler yitse bile sen varsın düşümde
Ben beni sendeki güzelliklere sakladım
Sen yoksan dünyada, yok benim işim de...
Mutlu ol bebeğim mutlu ol gönlünce
Mutlu ol meleğim mutlu ol ömrünce
Senden başkasına kapandı bu gönül
Kapı pencere açık bir gün dönünce...
Yitirme sevincini bin umutla yaşa
Çiçeklere dön bak bak hele güneşe
Ben beni sendeki güzelliklere sakladım
Eksilmesin gülücük gül yüzünde neşe...
Mutlu ol bebeğim mutlu ol gönlünce
Mutlu ol meleğim mutlu ol ömrünce
Senden başkasına kapandı bu gönül
Kapı pencere açık bir gün dönünce...
Şaban AKTAŞ
22.01.2014-13.59