0
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
606
Okunma
Unutmak mümkün mü
Ne zaman ayaküstü uğrasam
Tam tekmil ayakta karşılardın
Bir sıcaklık basardı otururdum
Heyecanım dönüşürdü utanca
Kendimi suçlu hissederdim de
Nedense titrerdi el ayaklarım
‘bir kahve içmeden bırakmam’
Beni bağlardı sandalye ucuna
Gül yüzündeki o gül kokusu
Kahve kokusuna karışırdı
İlk yudumda rahatlardım
Sana bakmaya doyamazdım da
Bakamazdım da gözlerinin içine
Eften püften konuşma yapardık
Kahkahalarla çınlatırdık ortalığı
Kesik kesik gözlerimiz kesişince
Anlardık karşılıklı koca boşluğu
Bu değildi ki konuşacaklarımız
Birden bir çaresizliğe dönüşürdü
Çaresizliğimizi anlardık sessizce
Kısa kalır, boğazımızda kalırdı
Muhabbetimiz
Sen yokken daha çok seninleydim
Saçlarının ipek sarısı dalgalanışını
Gözlerinin bir ceylanı andırdığını
Sarhoş eden bir rüzgârın estiğini
Ellerinin pamuktan yumuşaklığını
Merhaba da ellini bırakamayışım
Ben giderken yine gel deyişine,
Başımı eğerek usulca ‘olur’ deyişim
Ben gelmiyordum inan yalan değil
Bir şey vardı alıp beni sana getiren
Sen beni çekiyordun
Ahmet Coşkun
5.0
100% (9)