haziran 2018
ikindi üstü
su kenarı


hatırlıyor musun
tanışmamıza sebep olan bahaneler çok sıradandı aslında
tesadüflere anlam yükleme yarışındaydık
hayatın içinde olağan görünen her şeyi dışına taşırıp
iç bükey aynalarda görmeye çalışıyorduk kendimizi
ve
bizi bir arada tutacak her ne varsa o daracık dünyada
çoğaltıp
kendimize yontuyorduk


oldukça başarılıydık bu konuda
kendi formülümüzü bulmanın kaşifiydik seninle
dahası o formül sayesinde üstesinden gelemediğimiz sorun kalmıyordu


hatta,
sorun çözmek alışkanlık yapınca
stabil olan durağanlık can sıkmaya başlıyor
sorunlar üretiyorduk el altından
ki
çözdük demenin o tuhaf mutluluğunu yaşamak adınaydı tümü


biz
tüme varıp
tümden yıkıyorduk bütünü
sonra
parçaları birleştiriyorduk bu yap boz oyununda


hatırla,
aşk geçen hanıydı kalbim
sen
o hanın uzak sahibesi


iyi olmanın sömürülmeye müsait olduğuna dair şeytan ayetlerini hatmetmiş
altı siyah
üstü pembe olan ve yüzlerine taktıkları maske üzerinde kullanma talimatı yazılı ucubelerin
cirit atıp beygir koşturdukları çöpte
çatanlık yapan ucuz tarikat yolcularından kimi
aforoz edilirdi bir zaman
en çok da yaralarını saran yalandan kabukları
çatladığı zaman


biliyor musun
her yardımın çığlığı farklıdır
yaradır sızlatan
ve kabuğu altındaki değil
bizzat kabuğunu çatlatan kozanın ömür hikayesini önemsedim


acıya iki şekilde müdahale edilir
ya sarılır o yara
ya da son verilir acısına
bir ihtimal daha var tabi
ya da başka bir seçenek
umut vaat edip
edilgen bir tavırla uzun soluklu can çekişini izlemek


seni sen yapan
herkese hiç kimse olacak yabanlığın değil
bana, biz dedirtecek kadar girift olmanın eşsizliğiydi sevgilim


kalk hadi
ikindi bitti


toplanalım şimdi
bizden bişey kalmasın geride


su ve ağaçtan başka
bir de bize uzanan şu muhteşem manzara..