25
Yorum
50
Beğeni
0,0
Puan
2328
Okunma

Şu dünyanın ırmağında yıkanıp
Minnetini gönle koyan kim kaldı
Gün geçtikçe soluğunda tıkanıp
Ezikliği candan soyan kim kaldı
İçimize ayna olan dil çatlak
Aynalar ki göze sokar muhakkak
Aklımızda tıkandıkça her sokak
Geçit vermez yoldan cayan kim kaldı
Sükût bilip hâle lâl oluşumuz
Hafif değil insandan doluşumuz
Meseledir gönülsüz soluşumuz
Sevgisize nikah kıyan kim kaldı
Ayaklara vermiş ise vekalet
Gövdesini gezdirendir iskelet
Kaftanından sorulmuyor asalet
Muhabbette hatır sayan kim kaldı
İnciterek yere seren diriyi
Düşünmeden terkediyor geriyi
Soğuk alıp gam tutarsa deriyi
Kasaveti içten duyan kim kaldı
Aydınlığı karanlıkta arayan
Benliğinde kör noktayı tarayan
Eşiğine ışık olup yarayan
Dost bağına selam yayan kim kaldı
Sadık toprak sadır alır nemlenir
Arzuhâle kucak açar demlenir
Çekirdekten yetişmişse ne denir
Buna göre nesli uyan kim kaldı
Nezahat YILDIZ KAYA