bir kibrit çöpü sahile vurur derin sulardan
okyanusun en ıssız dalgasından uzağa
hiç yoktan ölüm yakına düşer
düşer bir gün bu mahkeme


dalga dalda dalgalanır sesi fendine
divana durdunmu ne yaparsan kendine

ne karanlık onur
ne güneş aşkına nur
gerçek çırılçıplak soyunur



bu karanlık denizde davacıda ölür davalıda
bir ömür sevda çeken zavallıda
mezarında dokuz tahta havalı
sayılmaz olur celse


fayda vermez çağlamak suyun bendine
yağmur yürek ağlamak kendi kendine

ne karanlık onur
ne güneş aşkına nur
gerçek çırılçıplak soyunur



uzun ince bir yoldur kıvrıla kıvrıla gider
bu yoldan cellat da geçer
kurbanda geçer
yürek bu, yanılır bazan yanlışı seçer


ister ayet dokunur
ister niyet
sela senin için de okunur

mahkeme-i kübra kurulur
bir ince hesaptır görülür

bilmiyor
sevdalılar
yürek bölünür
sevda mahkemede ölür

melek kim, şeytan kim elbet bir gün sorulur...