1
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
1777
Okunma

Dena...
korkmadan pervaneler gibi koştuğumuz günleri hatırlıyor musun ?
yakamayacaktı hani hiç bir ateş bizi
yanmışız oysa haberimiz yok
en güzel tarafı yanışımızın biliyor musun neydi?
ateşinde yandığımız reel olmayan
bir rüyanın içinde birlikte oluşumuz
bir kaderimiz vardı kaderimizin üstünde
sende biliyor musun?
soramadım sana.
Dena...
içinde göremiyorum seni artık rüyalarımın
kaynar kalaylar döktüler yüreğime
ve karınca yuvası kolyeler çıkarttılar yüzlerce
hediye olarak satmaktalar şimdi tezgahlarda
bir gün görürsün belki birinin boynunda
o yabancı boyunlarda ki karınca yuvası kolyeler
benim işte senden sonra.
Dena...
bilmedik diyarlar geziyorum artık yalnız rüyalarımda
bir ağacın altında oturmuşum güya
yağmur tanelerini izliyorum
seni göremiyorum içinde üşümüş rüyaların
yoksun hiç bir damlasında
sahi neredesin sen
ve hangi saatte yağıyorsun rüyalara.
Dena...
yoruldum artık
uyanıyorum her gün doğmada
bir başıma yanacağım
ateşimi arıyorum
fırsat tanımadan ecele
göreceğim yeniden seni biliyorum
dönüşü olmayan
o bilmedik diyarda...
Kağıtsız Şair...
5.0
100% (5)