hangi kurşun adres sorar ki,
hangi yara kurşuna adres olmak ister ki
söyle yokluğun söyle,
her şey kiminle güzel olacak şimdi…




uykusu kaçmış sefil bir düşüm
serçe telaşıyım yoksul bir sabah kırıntısında
meçhule ertelenen aşkın asık yüzlü dünü,
mavi bir yakamoz solungacının aysız külüyüm




çocuk yanıma ver
rengimi, ellerimi, titrekliğimi
sana her koşuşumdaki düşüşlerimi
düştükçe yara alan körpecik dizlerimi




gözlerinin mehtabına soy beni
bana kendi dilime susmayı,
kendi dilinde sevişmeyi öğret
tenim ki, kurağımda lisanı meçhul su ağrısı




egeyi avuçlarıma dök
parmaklarım martı çürüğü
zeytini kurudu gözlerimin
bana gözlerime ıslanmayı anlat




tutuşkan bir kumum
sabrın suya düşen esaretinde
her çocuk güneşe koştukça gün olur zamanla
yaranı al gel ve anla artık aşk ölümden yana…










ilhanaşıcıaralıkikibinonyedi